Sevgisini herkes farklı şekilde gösterir…
Ama eminim en ilginci, dayakla verildiği iddia edilen sevgidir..
Adam yolun ortasında tekme tokat döverken çocuğunu, duruma tepki gösterenlere; “Ben böyle sevgimi gösteriyorum” diyor ya…
“Dayak cennetten çıkmış” tabiri de dilimize böyle yerleşmiş olsa gerek!
Kemer Belediye Başkanı Mustafa Gül de…
“Vereceğimiz sevgi ve hizmettir” sloganını farklı şekilde uygulayanlardan…
Bildiğiniz gibi, seçim öncesi kullandığı ana sloganlardan biriydi bu..
Diğeri “Kişilerin değil halkın belediyesi”
Bu slogan ortadan kalkmak zorunda kaldı!
Sloganı ortadan kaldırma dürüstlüğü göstermelerini takdir ettim!
Kişiler kazanmaya başladığı için gelen tepkiler, bu sloganı gördükçe daha da artacaktı!
Kaldı geriye “Vereceğimiz sevgi ve hizmet” sloganı…
Şu ana kadar verilen hizmet görülmedi..
Camilere Gül suyu dökülmesi ve “Projelerimiz”, “Önerileriniz” yazılı çoğaltılmış kağıtlar dışında…
Gerçi, hizmet edildiği iddiasının olduğu tabelalar cami avlularına bayramdan önce yerleştirilmişti ama onlar da kaldırılmak zorunda kalındı…
Geriye sevgi kaldı..
Sevgi duruyor…
Başkan Gül ve baş danışmanlarının sevgisi, Kemer’i kucaklamış durumda…
İnsanlar sevgi manyağı olmuş halde!
Altı ayda o kadar sevilen bir Kemer yarattılar ki, sevgi tomurcukları Beydağlarına kadar tırmanmış durumda..
Bu sevginin dozajına dikkat edin…
Fazla alındığında mide bulantısı ve aşırı halsizlik gibi belirtilerle ortaya çıkan bir rahatsızlığı beraberinde getiriyor…
Antalya’dan Kemer’e gelen işçiler bu sevgiyi fazla alanlardan oldu!
600 TL maaşla çalışan bu işçiler malumunuz Kemer’de 400 ile 1200 TL arasında değişen ev kiralarını ödeyemeyecek durumda oldukları için servis imkanı ile Belediye’de çalışan vatandaşlarımız…
Aldıkları Mustafa Gül sevgisi onları yarı yolda bıraktı!
“Ya Kemer’e geleceksiniz… Ya da Kemer’e veda edeceksiniz! O kadar!” deniyor onlara…
Benim işçi dostlara önerim var..
Kındılçeşme’de beton araçları dün çalışıyormuş…
Bugün de devam edeceklerdir..
Beton dökülmeyen alanlar kaldıysa, alıp çadırlarınızı getirin!
Başkan o büyük sevgisi ile ruhsatlandırdığı Kındılçeşme’de size birer çadırlık yer ayarlayabilir…
İşin esprisi bir tarafa işçi dostlara mesajım, “Allah yardımcınız olsun” olacak…
Kemer ise alacağı sevgi için Ekim ayını bekliyor…
Başkan öyle dedi ya…
O sevginin sonuçlarını merakla beklemeye devam ediyoruz.
***
Bu ara benimle ilgili, “Kemer’i terk ediyor” diye bir söz çıkarmışlar…
Hatta tarih bile verenler varmış!
Yoruma gerek yok!
Amaç belli…
Detaya inmeden, yalnızca “İtibar etmeyin” demekle yetiniyorum.
Sözün bittiği yer
“Nokta kadar menfaat için, virgül gibi eğilenler, sonunda düz hat olup çiğnenmeye mahkumdur”
27 Eylül 2009