Kemer’de gece mesaisi de yoğun geçiyor…
Özellikle güvenlik güçleri açısından!
Geçtiğimiz gece yaşadığım ve uzun yıllar, aklımdan çıkaramayacağım bir olayı paylaşmak istiyorum…
Bu örnek, Polis’in “Önleyici hizmet” noktasındaki etkisini gözler önüne sermesi açısından son derece önemliydi..
Saat 02:50 sularında Kemer Deniz caddesinde, sivil polis ekibiyle karşılaştım..
Çay molası vermişlerdi…
Ben de bir bardak çay alıp yanlarına oturdum…
Yaz aylarında haftanın belirli günlerinde bizler de gece mesaisine kalıyor, gece yaşanan olayları ve magazin turunu yapmak için yanımızda fotoğraf makinesi ve kamera geziyoruz…
Beş dakika geçmişti ki, arkası yola dönük olan sivil arkadaş, bir anda yoldan geçen bir otomobili tespit ettiğini, bunların hırsız olduklarını söyleyerek yerinden fırladı ve arabayı çalıştırdı.
Diğer arkadaş da yanına oturdu ve süratle arabayı takip etmeye başladılar..
Bu arada, arkadaşın “Bunlar hırsız” diye seslendiği otomobil, yaklaşık yüz metre uzaktan geçmiş, içindekileri havanın karanlık olması nedeni ile seçmek bile neredeyse imkansızdı.
Bir kaç saniye içinde incelemiş, teşhisini koymuştu!
Peşlerine takıldım…
Biraz sonra arabayı durdurup kimlikleri istediler..
Arabadan beş genç indi..
Suçsuz olduklarını söyleyip neden böyle bir şey yapıldığını sordular..
Kimlikler merkeze soruldu…
Yanıt beni daha da şaşırttı.
Yalnızca bir tanesi, 17 hırsızlık suçundan sabıkalı…
Geri kalanların içinde en az sabıkası olanın, hırsızlık sabıkası sayısı ise 6
Gençleri arabaya bindirip Polis merkezine götürdüler…
Arabayı kullanana ehliyetsiz araba kullanmaktan ceza yazıldı…
Polis arkadaşa, “Çocuklar tanıdık mı geldi?”, “Nasıl anladın?” diye sordum.
Öyle ya, birkaç saniye de, çocuğun hırsız olduğunu ve geçen arabasının plakasının ne olduğunu elindeki kağıda not etmişti bile…
“İlk defa görüyorum. Bizim işimiz bu. Polis’in temel görevlerinden biri önleyici hizmettir. Şu anda Kemer’de olası bir, yada birkaç hırsızlık olayını önlemiş olduk” dedi…
Gençler, Antalya’dan kiraladıkları bir otomobille Kemer’e gelmiş, bir tanesi gasp suçundan girdiği cezaevinden yeni çıkmıştı…
O karanlıkta, çay içerken, sohbet ederken, bir anlık refleksle arkasını dönüp, arabadakilerin içine o kadar mesafeden saniyelik bir zaman içinde bakıp, bunların şüpheli olduğunu kavrayabilmek…
Ve haklı çıkmak…
Kemer’e gelen bu şüphelileri ilçeden uzaklaştırmak…
Kemer’de görev yapan Polisimizle kendim ve ilçemiz adına gurur duydum..
İlçemizde iki yılda hırsızlık olaylarında elde edilen yüzde 200’e yakın başarının tesadüf olmadığına şahitlik etmiş oldum!
Sabahın ilk saatlerine kadar büyük bir özveri ile çalışan emniyet güçlerimizi kutluyorum.
***
Nihat ağabey, Kemer Gözcü Gazetesi’nin, Hannover Paşa Restoran’da düzenlediği personel gecesinde bizimle olmuş, merhum dostumuz Yusuf Hayaloğlu ile birlikte bizler için şiirler okumuştu!
Aslan yürekli bir üstadımızı daha yitirdik!
Başımız sağolsun…
Mekanın cennet olsun, güzel bakışlı, iyilik yüklü adam…
Sözün bittiği yer
“Gözüm, değilsen eğer kör, mezara ağlayı gör. Bu fitnelerle geçen ömrü bir hesaplayı gör. Ve toprak altını gör, Şah, vezir beraber uyur. Karınca ağzına düşmüş, şu ay yüzlüyü gör… Ömer Hayyam”
28 Eylül 2009