Kemer, belki de en fazla birlik ve beraberliğin sağlanması gereken zamanları geride bırakıyor. Kenetlenmenin ve fikir birliğinin sağlanamadığı geçen her gün ise Kemer’in daha güzel günler geçirebileceği hayaline ciddi darbeler indirmeye devam ediyor!
Kemer Gözcü Gazetesi olarak daha önce de çeşitli aralıklarla gerçekleştirdiğimiz toplantılara bu anlamda yeniden başlama ihtiyacı hissettik!
Birilerinin bu adımı atması gerekiyordu!
İlçe Başkanlarımız, sorunları kendi pencerelerinden betimleyerek birbirleri ile paylaştılar. Yanıtları ise yine ilk ağızdan alarak doğru sonuçlara daha emin adımlarla ulaştılar!
Düzeyli bir seviyede geçen tartışma platformunu yaklaşık beş saatte tamamlayabildik!
Esasen daha konuşulacak çok konu ve yöneltilecek daha fazla soru vardı…
Bunların hepsini içine alan bir toplantı zannediyorum en az üç dört günümüzü alabilirdi. Bu nedenle devam edeceğimiz toplantılarda geride kalan sorunları da masaya yatırmaya devam edeceğiz!
Kemer artık bir şeyleri sorgulamayı, bir kenara bırakarak, sorgulanan sorunları çözüme kavuşturmak için harekete geçmelidir!
Bu durum her gün yanından geçtiğiniz ağacın kuruyup ölmesine seyirci kalmanız ve ağacın kurumaması ile ilgili koşulları sorgulamanızdan farklı değil!
Ağacın hangi yöntemlerle kurumasına mani olunacağını herkes biliyor!
Ancak tartışmalar o kadar büyüyor ve farklı şekillere bürünüyor ki, herkes ağacı bir tarafa bırakıp kişisel kaygılarla tartışmayı sürdürmeye devam ediyor!
Siyasi partilerin ilçe başkanları da aynı meselenin altını çizdiler!
Çözüm için tek koşul kenetlenmekten geçiyor!
En azından fikir birliği edilerek kenetlenme!
Bu tür durumlar için benim sürekli verdiğim bir örnek vardır!
Mecnun yıllarca Leyla’yı arar!
Ona kavuşmak için çölleri aşar…
Bu arayış ömrünün büyük bir bölümünü alıp götürür!
Derken bir gün bulur Leyla’yı!
O sen misin der?
Tanıyamaz!
Mesele artık onun için Leyla olmaktan çıkmıştır!
Aradığı beyninde şekillenen bir resim değildir!
Arayış onun için bir amaç halini almıştır!
Bizim Mecnunlara sorunun esas kaynağını söylediğinizde de takındıkları ifade şaşkınlığa dönüşmüyor mu?
Mesele bumuydu?
Sorunun çözüm yolları ve meselelerin kaynağı ortada!
Ancak, onlar için mesele soruna temas etmek değil!
Mesele bir anlamda “tatmin olabilmek” noktasında kilitleniyor!
Ancak, Kemer’in özellikle turizmin bu kadar sorunlu olduğu dönemde daha fazla soruna değil, birlik ve beraberliğe ihtiyaç duyduğu ise ortada!
Umuyorum bir an evvel sorunun kaynağına temas etmeyi akıllara getirirler!
Sözün bittiği yer
”Hayatın her alanında sorulması gereken soru “Ne elde ettik?” değil, “Ne yaptık?” tır.”
4 Temmuz 2006 Saffet Yenigün