Tanıtım Konseyi kuruldu…
Bende bu “konsey” sözü her nedense, “Kurtlar Vadisi” dizisinden anımsamalara yol açıyor!
Kemer Vadisi…
Konsey üyeleri…
Esasen konseyin üyelerine baktığımızda yine Kemer Belediye Başkanı ile Yusuf Üras arasındaki gerginlikten izler görüyoruz…
Konsey sıralamasında ilk sırada İsmail Şandan…
Ahmet Tokgöz’ü gözüm aradı ama bulamadım!
İçerisinde turizmciler de var…
Sivil toplum örgütlerimizin başkanları da…
Bir de Çamyuva Beldemizden Ali Yaman…
Ali Yaman turizmcimiydi?
Bu listede yer bulmasında Ak Parti İlçe Başkanı Zafer Yaman’ın kardeşi olmasının etkisi var mı?
Olur mu? Kesinlikle yoktur!
Her neyse, kişi ayrımı yapmak bizim işimiz değil…
Kemer’e ne kazandıracak ona bakmak lazım!
Bir bütçe olması lazım…
Var mı?
1 milyon dolar…
Şu an için böyle bir para var mı?
Yok…
Nereden bulacaksınız?
Çöp ayrıştırma sistemine Tekirova’dan başlandı…
Tasarruf sağlandı!
Kemer’in tamamında aynı uygulama başlayıp, başarı ile gerçekleştirildiği takdirde 1 milyon YTL kalıyor…
O ayrılacak!
Bir de turizmcilerden alacak var…
Ne kadar?
6 Milyon YTL (6 Trilyon)…
Bu paralar da tahsil edilirse oradan da kullanılır..
Sizin önünüzde bekleyen iki tane çok ciddi ve Kemer için son derece önemli yeri olan proje var…
Birisi Derin deşarjlar diğeri güvenlik kameraları….
Bunlar ne olacak?..
– Alacakları toplayalım onları da bu şekilde yapacağız…
Derin deşarj seneye…
Kamera sistemine il özel idaresi destek verirse yapılacak!
Bir de sivil toplum kuruluşlarına Üras, Hristiyan nikahlarında edilen yemin gibi açıklama yapmış.
“Derin deşarj konusunda ya şimdi konuşun yada ebediyen susun!”
Taktik süper…
Bunu herkes uygulayabilir…
Düğünde edilen yeminle Hristiyan olunacak değil ki…
Toplantıda İşte Kemer’in basını…
“Ben derdimi başka kime anlatayım?” dedi Üras…
Şaşırdım!
Kemer basınını yok saymıyormuşsunuz demek ki diye sordum!
“Dün ne düşünüyorsam bugün de o” dedi
Bu arada, basın toplantısına bizim gazeteyi de davet ettiler…
Şaşırdık…
GATAB’dan maaş alan Basın servisi aylardır ilk defa telefonlarını bizim gazeteyi davet etmek için kullandı!
Hizmet Birliği’nin basın servisi…
Benim ödediğim su parası olduğu gibi, bizim gazetemizin de abonelerinin ödedikleri su paraları ile maaşını alan GATAB basın servisi, bize daha hala basın bülteni yollamıyor!
Neden?
Yusuf Üras’ın talimatı ile…
Niye?
Gönderdikleri haberleri ben eleştiriyorum diye!
Zihniyete bak!
Paramla rezil oluyorum!
Su parasını ödüyorum, görevli işçi bana basın bülteni yollamıyor!
Hayır!
Göndermemesi de mesele değil!
Masa başından gazetecilik yapmıyoruz…
Benim korkum, bize bülten yollamadıkları gibi yarın, gıcık olduklarının suyunu da kesmeleri!
Olmaz demeyin…
Sözün bittiği yer
Para ver, rezil ol! İşe bak!…
15 Mart 2007