Daha öncede çeşitli defalar esnaf ve esnafın “dil biliyor” diye yanlarında çalıştırdıkları ve esnafında genel olarak suçlanmasına neden olan kişilerden ayrılması gerektiğinden bahsetmiştik!
Bu kimselerin büyük kısmını da esnaf için “hanutçuluk” yapan kişiler oluşturuyor…
İşte, çarşı esnafının en büyük sorunu da aslında bu kişiler…
Esnaf bu tabiri turistleri otellerden büyük alışveriş merkezlerine götüren rehberler için kullanırken, genel anlamda esnafların dükkanlarının önlerinde zoraki turiste bir şeyler satmaya çalışan kişilere de bu isim takılıyor!
Hanutçu…
Esnafın bu denli suçlanmasına neden olan gurup!
Aslında çarşı esnafının çoğunluğunun karşı olduğu hatta, düzgün esnafın uyarılarda bulunduğu kişiler.
Ancak, durum öyle bir noktaya geliyor ki, kurunun için de yaş da yanıyor…
Genel ifadelerde “esnaf” suçlanan kesim oluveriyor!
Esasen burada suçlanan esnaf kitlesi, turiste kötü davranışlar sergileyen kişileri yanlarında barındıran esnaf kitlesi…
Neticede bu sorun devam ettikçe esnaf da suçlanmaya ve Antalya Valisi Alaaddin Yüksel’in de sözlerinde belirttiği gibi “turizme zarar veren kitle” olarak gösterilmeye devam edecek…
Bu temizliği kendi içinde yapması gereken de yine esnaf…
Bugün hangi vatandaşa sorarsanız sorun, Liman caddesinden yanlarında ki bayan arkadaşlarına yada eş yada kızlarına laf atılmadan geçemediklerini söylüyorlar…
Bu durum esnaf için ciddi anlamda kanayan bir yara olduğu kadar Kemer ilçesinin genelini kapsayan üzücü ve utanç verici bir durumdur!
Anadolu ananesinde yer bulmayan, bu durumun kaynağını oluşturanların, turizmdeki kayıpta da ciddi bir etken olduklarını düşünmeleri gerekir!
Geçtiğimiz gün konuştuğum bir otel müdürü arkadaşım, başlarına gelen olaylardan dolayı turistlerin ilk, gün gezdikleri çarşıya ikinci gün gitmemeyi tercih ettiklerini söyledi!
Dolayısıyla bir esnafın yaptığı ters davranış biçimi aynı caddede bulunan tüm diğer esnafları da etkilemektedir…
Geçtiğimiz gün, Kemer sahilinde ki yürüyüş yolunda eşimle birlikte gezerken, önümüze iki tane yabancı uyruklu olduğu belli tip çıktı!
Ellerinde ki tur broşürünü almadan turistlere yol vermiyorlar!
Yol kesmeye kadar varan davranışlarda bulunan bu cemaha müdahalenin gecikmesi Kemer’in geleceğini ciddi anlamda etkileyecek bir sorun doğurmaktadır!
Kemer’e tatil için gelen turist kitlesinin çarşıda harcama yapamayacak durumda olan bir kesimden oluşması, alışveriş yapmıyor diye onlara kötü davranılması anlamını taşımaz!
Esnaf açısından suçu yalnızca tur operatörlerinde yada otelcilerde aramak hal böyle olunca tamamen yanlış oluyor!
Geçtiğimiz yıl yaz sezonunda bu satırlara Kemer’de bir caddede alış-veriş yapmadı diye tartaklanan yaşlıca bir bayan Rus turisti de ilave etmiştim!
O caddede bulunan 10’a yakın esnaf arkadaş, olaya tanık olduklarını bana telefonla bildirerek aktarmışlardı.
Bunun gibi olayları yaratan kişilerin kültürünü, değerlerini yada esnaflık bilincini yargılamanın bir anlamı var mı?
Bu durumu ortadan kaldıracak olan esnaftır!
Anadolu geleneklerinde bu tür davranışlarda bulunan kimseler, bırakın esnaflık yapmayı bir daha af dilese dahi o muhite uğrayamazdı!
Şimdi, komşusunu tanımayan, birbirleri ile nadiren ilişki kuran birlik ve beraberlik içinde bulunamayan bir esnaf kitlesinin hakim olduğu Kemer’de sorunun çözümünün Devletten beklenmesi ne kadar acı bir durumdur!
Oysa fazla değil, elli esnaf bir araya gelse, bu tür olayların yaşanmasına imkan bırakılmayacağı kesindir!
Gelinen durum ortada!
Ve her gün daha kötüye gittiği ise açık…
Sözün bittiği yer
“Önce kendin gideceğin yolu öğren, sonra öğretmeye kalk… Buda”
Saffet Yenigün – 6 Ağustos 2006