Yangının ardında yatan gerçeklere dair bir dost sohbeti yaptık..
Gazeteci arkadaşlarımda, yapılan yorumlara katıldıklarını söyledi…
Özellikle rantın yüksek olduğu turizm kentlerinde genel seçim öncesi çıkan bu yangınların arkasında yatan gerçekle ilgili güvenlik güçlerine büyük iş düşüyor!
Memleketindeki bir ağacı dahi arsasını büyütmek yada orman arazisi vasfını ortadan kaldırmak için yakanlar yada kesenler açıkça ülkesine ihanet edenlerdir…
Bu manada Göynük’te olduğu gibi yaşanan yangınların ardındaki gerçeğin son derece ciddi ve titiz bir soruşturmayla araştırılması gerektiğine inanıyorum…
Yanan alanların, birilerinin oyunlarına alet olmaması içinde süratle ağaçlandırılması ve özellikle siyasetçilerin ve kurumların bu alanlara dikkat etmeleri gerekiyor!
Kemer’de bilinen bir gerçek var..
Orman vasfından kurtulan her metrekare ranta açık alan haline geliyor!
Bu durum tarım arazileri için de konut arazileri için de geçerli…
Sahil için bile!
İlyas Salman’ın bir filmde boğaz köprüsünü satın alması gibi..
Benim güzel ülkemde vatandaşın Anayasal hakkı olan plaj kullanım hakkı, birilerinin peş keş çektikleri mekanlar haline gelmesi nedeni ile ellerinden alınmış durumda!
Mal Müdürlüğü makamı görevini tanımlarken, “Ben kontrol yaparım! Kim işgal etmişse ona işgaliye bedeli keserim” diyor!
Bu bir tehlikenin hem de ciddi bir tehlikenin fitilinin ateşlenmesidir!
Kemer sahili ve beldelerde ki diğer plajları gelecekte son derece büyük sorunlar beklemektedir!
Buradan plajlar konusunda yetkili kurum ve kuruluşlara suç duyurusunda bulunuyorum!
Özellikle Kemer plajından bahsediyorum!
Bu sahilde pazarlıklar döndüğünü, birilerinin birilerine sahil kiraladığını duyuyorum!
Vatandaşın kullanım alanlarını kim kime peşkeş çekiyor?
Bunlar araştırılsın!
Mal Müdürlüğü’nün “Ben işgal edene işgaliye bedeli keserim” zihniyeti ile bu iş nasıl yürüyor?
Ben anlam veremiyorum!
Beldibi’nde durum ortada…
Elinde yıkım kararları olan Belediye Başkanı bu kararları çekmecesinde neden saklıyor?
Sindirilmiş olan vatandaş çaresiz bırakılmaktadır!
Kemer genelinde yaşanan bu ve buna benzer gelişmelere seyirci kalanların sorumluluklarından neden kaçtıklarını hala merak ediyorum!
“Mavi Bayraklarımızla gurur duyuyoruz” diye açıklama yapanlara, başta Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker ve Kemer Kaymakamı Adem Yılmaz olmak üzere sormak istiyorum,
Plajlarda can kurtaran var mı?
YOK!
Bu plajda mavi bayrağın ne işi var?
Kemer Mavi Bayrak sorumlusu can kurtaranı olmayan plaja mavi bayrağı nasıl alıyor?
Kule var…
Can kurtaran yok!
Kemer’de her şeyin yaşayan bir örneği gibi…
Kurumlar var…
Ya sonrası?
Sözün bittiği yer
“Bir okçu hedefini şaşırdığında dönüp kendine bakar. Hedefin vurulamaması, hedefin suçu değildir. İsabetinizi arttırmak için kendinizi geliştirmelisiniz.” Gilbert Arland
16 Temmuz 2007