Cumhuriyet Bayramı kutlamaları geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine bu yılda halktan kopuktu…
Okulların övgüye değer hazırlıkları ve onları izlemek için stadyuma gelen öğrenci velilerinin dışında kutlama programlarına vatandaşın daha fazla katılımının sağlanması gerekliliğini bir defa daha belirtmekte yarar var…
Halk-Devlet kaynaşmasının sergileneceği milli bayramların özlemini bir defa daha bu bayramda hissettik..
Umudumuz gelecek bayramlarda yeni Kaymakamımızla beraber Kemer’de bu sorunun ortadan kaldırılması!
Yeni Kaymakamımızın Kemer’den önceki ilçelerde bu konuda sergilediği hassasiyetin Kemer’de de ortaya çıkacağı umudumu da belirtmeliyim!
***
Kemer’e AB heyetinin ziyareti ile ilgili yazdığım yazının yanlış anlaşılan tarafları oldu!
Bu manada küçük bir düzeltme yapmam gerek!
Kemer’de özellikle Hacı-Hakkı Hafize Saygan 3 İlköğretim Okulu’nun müdür, öğretmen ve aile birliği üyeleri ile güç birliği içerisinde okulu gerçek bir eğitim kurumu haline getirmeleri hususu…
Özellikle Okul Müdüresinin son derece önemli çalışmaları bu manada altı çizilecek ve takdir edilmesi gereken bir meseledir…
Lakin, benim yazım tamamen bu unsurların dışındaydı!
Ve gayet açıktı!
Tüm kelimelerin tekrar altını çizerim!
Bu konuda düşüncelerimi bir defa daha yazmak istemiyorum!
Düzenlenen organizasyonun başında bulunan Metin Çakır hocamızın yazım ile ilgili gönderdiği değerlendirmeyi okurlarımla paylaşmak istedim!
Sayın Çakır’ın yazıma gösterdiği duyarlılığa teşekkür ediyor, yorumumla ilgili düşüncelerini aynen aktarıyorum;
“Kemer’in ağır misafirleri” başlıklı yazınızı okudum. Öncelikle duyarlılığınız için teşekkür ediyorum. Bir gazeteci ve köşe yazarı olarak elbetteki insanları bilgilendirmek, özellikle mahalli bir gazetede çalışıyorsanız, birinci önceliğiniz. Ancak bahsi geçen ziyaretin organizatörü olarak bazı ayrıntıları açıklama gereği hissettim.
Çünkü, yazınızdan anlaşılan “öğrencilerin konu mankeni olarak kullanılması”, “olduğundan farklı görüntü verilerek AB ye şirin görünülmesi” hususları beni de rahatsız etti.
Bu programın amaçlarından biri; yabancı ülkelerden gelen katılımcılarla ziyaret ettiğimiz okulların öğrenci, öğretmen, yönetici ve velileri ile okulun bulunduğu bölge halkının tanışıp kaynaşmaları, geleceğe yönelik proje planlamaları yapmalarıdır.
Bu amaca yönelik olarak ilçenizde başarılı bir sürecin geçtiği kanaatindeyim, sizin bahsettiğiniz ikramların ve plaket sunumlarının öğrencilere yaptırılmasında amaç kesinlikle öğrencilerin kullanılması değildi.
Bilakis öğrencilerimizin de bu atmosferi yaşamaları ve gelen kişilerle konuşup kaynaşmalarıydı. Nihayetinde bir çok ülke ile ön görüşmeler yapıldı, adresler alındı ve proje yapma konusunda mutabakata varıldı.
Bu programın amaçlarından bir diğeri ise; seçtiğimiz çalışma konusunda gerek il merkezinde ve gerekse bazı ilçelerde okullarda yapılan yada yapılamayan uygulamaların paylaşılmasıdır. Grup genelde sabahtan öğleye kadar “Öz değerlendirme yoluyla eğitimde kalitenin geliştirilmesi” konusunda sıkı bir çalışma yaptı ve bunun sonucunda hangi ülkenin nerede olduğu ve neler yapılabileceği konusunda bir rapor hazırlandı. Kaldı ki, okulları ziyaretten kasıt Antalya’nın yada Türkiye’nin eğitimini ve okullarını göstermek değildi. Sadece çalışma konusunda yapılanların ne düzeyde olduğunu karşılıklı paylaşmaktı.
Bu güzel ülkemin ve bu güzel insanlarımın hiç bir ülkeye ve millete şirin gözükme gibi bir gayrete ihtiyacı yoktur”
30 Ekim 2007