Kemer’de gazetemizin yayın hayatına başladığı neredeyse sekiz yıllık zaman dilimi içinde tüm esnafın dilinde hep aynı sorun vardı!
Büyük alışveriş merkezlerine, hanut karşılığı taşınan yabancı tatilcilerin durumu…
Çarşıya inmemeleri için atılan iftiralar…
Kentin kötülenmesi!
Kent çarşısında kazıklanacakları iddiaları!
Bu sorunu özellikle son aylarda en yüksek sesle, Göynük Belediye Başkanı Necati Topaloğlu dile getirdi! Turizm toplantılarının hemen hepsinde, acentelerden rehberleri bu konuda uyarmalarını istedi! Çünkü, bu yöntemle kötülenen yalnızca esnaf değil kentin tamamı oluyordu!
Çarşı esnafının da bu anlamda bir çeki düzene ihtiyacı olduğu su götürmez bir gerçek olsa da, kentin kötülenmesi ve bunu yapanların bazı acentelerin rehberleri olması son derece vahim bir tablo seriyor önümüze…
Geçtiğimiz günlerde yurt dışından Kemer’e gelen bir gurbetçi dostumuz bu vahameti, Rus uyruklu bir rehber gencin Türkiye hakkında anlattıklarını dinlerken yaşamış!
Bu insanların anlattıkları tarihi bilgileri onlara kim aktarıyor?
Doğrusu ben de çok merak ettim!
Turistlere otobüsle Kemer’e gelene kadar hangi bilgileri veriyorlar!
İddialara bakılırsa, anlatılanlar boş, anlamsız masallar…
Kent tanıtımına yarayacak bilgi birikimini sunmayı bir tarafa bırakın, kentin içinde kalınmamasına ve çarşıda gezilmemesine yönelik her şey var!
Bu anlamda Kemer’in ve Antalya’nın bir karşı duruşu ve karşı çalışması olamaz mı?
Yabancı rehberleri kimler nasıl denetliyor?
Tatilcilere ne anlattıklarını devlet yetkilileri, sivil olarak bindikleri otobüslerde hiç dinlemişler mi?
Eğer iddialar doğruysa, böylesine çirkin karalama kampanyalarına nasıl seyirci kalınır…
Merak konusu!
Konunun biraz dışına çıktık…
Antalya’da büyük alışveriş merkezlerine karşı başlatılan imza kampanyası haklı ve geç kalmış bir haykırış!
Ve kesinlikle, bu kampanyaya Kemer esnafı da var gücü ile destek olmalı!
Ancak, bu yeterli olmayacaktır…
Daha fazlası; çözüm önerileri, dernek, birlik ve odalar aracılığı ile gerekli yerlere sıklıkla iletilmeli!
Kemer’de de Antalya gibi bu sorunun köklü çözümü için kampanyalar başlatılmalı!
Geç kalınsa bile…
Sözün bittiği yer
“Oğullarım büyüdüğünde, dostlarım, onları cezalandırmanızı istiyorum sizden; eğer serveti veya herhangi bir şeyi erdemden daha çok önemserlerse veya aslında hiçbir şey değilken bir şeymiş gibi davranırlarsa. – Platon”
24 Eylül 2008