Turizmde güvenlik en temel esas olmalı!
Zarar etseniz dahi can güvenliğine verdiğiniz önemi bir şekilde sergileyemiyorsanız…
Kaybedersiniz…
Kaybettiğinizden daha çok, kaybetmeye devam edersiniz.
Daha önce toplantılarda ön plana çıkan “Can Kurtaran” meselesini gündeme getirmeye çalışmıştık!
Ama yine her boğulma haberinin ardından gündeme getirmeye de devam edeceğiz…
Kemer’de…
Ya da beldelerinde…
Özellikle halk plajlarına…
Yada Otellerin plajlarına bir göz atın!
Kaç tane can kurtaran göreceksiniz?
Ya da kaç tane can kurtaran kulesi…
Kuleyi görseniz de fark edeceksiniz ki, boş o kuleler…
Bazıları yalnızca mavi bayrak kriterlerini yerine getirmek için dikilmiş…
Üzerinde can kurtarma saatleri yazılı..
Birkaç can yeleği…
Belki halat..
Bir de düdük..
Sahibi mi?
Yok!
Dün yine plajda üzeri havlu ile örtülmüş bir ceset vardı!
Görgü tanıklarına göre, bir Rus kadın çığlık attı, “Boğuluyor!” diye..
Plajdakiler çığlığa kulak verdi önce…
Daha sonra kendilerine gelip, kim kurtarabilir diye göz göze geldiler..
Oysa, bu arada denizin dibine batmıştı, Kazak turist!
Sonra, bir Rus koştu yardıma…
Dibe inen bu gencecik adamı plaja çıkardı..
İlk yardımdan yoksun insanlar çaresizlik içinde birbirlerine baktılar…
Belki o anda, bu konunun bir profesyoneli olsa, daha farklı olacaktı her şey…
Olması gereken olmamış, can kurtaransız plajlarda cansız bedeni çıkarmak bir turiste düşmüştü!
Mavi bayraklı plajlarla övünmek nasıl övünmektir, can kurtaran olmadan?
Ve biz de maalesef her şeyin adı var…
İstendiği için…
Bu aynı, Polis görünce emniyet kemerini takma telaşımıza benziyor!
Yada kırmızı ışıkta geçen bir vatandaşın Polis’in “Kırmızı ışık yandığını görmediniz mi?” sorusuna “Işığı gördüm de sizi görmedim” demesine…
Oysa güvenlik kendimiz için…
Aynı plajda sizlerinde yakınları denize girebilir..
Ve benzer olayları hepimiz yaşayabiliriz…
Yani, Can Kurtaran olduğunu göstermek için kule yapmak yetmez!
İçin de can kurtaran da olmalı!..
Sözün bittiği yer
“Gerçek uygarlık, herkesin diğerine kendisi için istediği her hakkı vermesidir… Robert Ingersoll”
19 Temmuz 2009