Yaptığım meslek: Gazetecilik…
Ama şu, bu işi şöyle yapıyor, bu adam yada şu kadın, bu işi böyle yapıyor, ahkamları kesmem…
Bana saldıran olursa, yalnızca yanıtını verir, işime devam ederim!
Çünkü, işlerim var!
Bu meslek bana durmamayı öğretti…
Yaşama haber kareleri gibi bakarım…
Çünkü, başka işim yok!
Bu işi yapıyorum…
Ve devam da ediyorum.
Şimdi, yediği yere tüküren kadın, bana gazetecilik dersi vermeye kalksa da…
Belli kişilerin maaşlı bu askeri, hakkımda bir şeyler yazmaya kalksa da, bu durum değişmeyecek…
Eleştiren ben denizin, eleştirilere de olgunlukla bakma durumu var…
Şahsımla ilgili ortada hiçbir şey yokken, çamur atmaya kalkan olursa bunun yanıtını da aynı yöntemle vermem…
Her şeyin yeri ve zamanı var!
Ailemle ilgili karalama ve tehditlere, dün dediğim gibi bu günde “it ürür kervan yürür” diye yanıt veriyorum…
Meyve veren ağacı taşlarlar!
Bildiklerinizi yazın!
Ama tehdit etmeyin…
Bu havlayan köpek misaline dönüyor!
Havlamayın!
Varsa bildikleriniz adam gibi yazın!
Biz de ortaya atılan bu iddialar da, aydınlatılması gereken yerler varsa yanıt verelim!
Ama havlayan köpeğe aynı yöntemle yanıt vermem…
“Köpek bu havlar!” derim…
Havladıkça kemik atanlara bakarım!
Öyle ya, yazana değil yazdırana bakacaksın!
***
Gelelim şu çok tartışılan AIDS konulu haberime…
Öncelikle, terör olaylarındaki hassasiyetimiz, devletin ve devlet görevlilerinin taşıdığı hassasiyetten farklı değil.
Biz de konuya aynı hassasiyetle yaklaşıp, özellikle ilçe menfaatlerini bu konuda daha ön planda tutmaya gayret ederiz.. Bunu belirtmekte yarar var!
Ancak, mesele toplum sağlığını ilgilendirince…
Bir bilinç oluşmasının sağlanması mücadelesi olunca…
Bilgi verme hakkımızı sonuna kadar kullanırız!
Suç işlersek gereği yapılacaktır!
Hiç şüphem yok!
Ama, tehdit ve şantajlara göz yummayız!
Bu konuda çok ince bir damarımız vardır…
İsimsiz maillerle ilgili süratle IP numaraları tespit edilip gerekli yerlere müracaat yapılmıştır!
Bu tür konuların takipçisiyiz…
Bunun da bilinmesini istiyorum.
Bu mesleği yapmaya başladığım daha ilk günden itibaren tehditler aldım hepsini takip ettim..
Allah’a şükür benim ve ailemin gizlenmesi gereken, “Bana buradan saldırırlarsa biterim!” diyebileceğim hiçbir şeyim yok!..
Dediğim gibi alnımız açık!
Gereken yanıtı, son derece açık bir şekilde duyururuz…
Bu süreç içerisinde ve bundan önce gelen tehditlere ve şantaj kokan yorumlara açıklık getirdikten sonra habere tekrar dönüyorum…
Kemer’de ve özellikle Kemer gibi, turizm kentlerinde daha hassas bir konu olan…
AIDS konusunda…
Toplum bilinci kesinlikle şarttır…
Bunu daha küçük yaşlardan itibaren, insanlara aşılamak sorumluluğu devletindir…
Benim İlköğretim Okulumda dahi bu konuda eğitim çalışmaları yapılırdı…
Buralarda ise bu işler daha hassastır!
Ama, bu eğitimin ve bilincin, halka aşılanmamış olmasının sorumluluğu da haberi yapan kişiye yüklenileceği anlamına gelmez!
İstanbul’da bu olay konusunda daha önce hayat kadınlarıyla pazarlık yapan adamları çevirip soru soran muhabir arkadaşım, televizyon kanalına yansımayan bir çok açıklamayı bana aktardığında şaşırıp kalmıştım!
Hani şu “AIDS’den bize ne kardeşim” açıklamaları…
Şimdi, Kemer’de açılan kutunun içinde de aynı yara var…
Bu durumun açığa çıkması bana göre değerlidir!
Haberin ardından hastanelere test için başvuruda bulunan kişi sayısında büyük bir artış olmuştur!
Bundan pay çıkarması gereken devlet kurumları ve hükümet yetkilileridir..
Bu yalnızca Kemer’den küçük bir örnektir…
Özellikle turizm kentlerinde yapılması gereken çalışmaların önemli bir adımı olacaktır!
Şu anda da devlet kurumları gerekli çalışmaları son derece büyük bir titizlikle yürütüyor.
Bizler de gazeteci olarak takip ediyoruz!
İsimler lanse edilmiyor…
Gizlilik çerçevesinde çalışma yürüyor.
Bundan sonrası artık, ilgili kurumların çalışmasıyla alakalıdır.
Biz, yorumlu habercilik yapmıyoruz…
Olayları olduğu gibi aktarıyoruz!
Her insanoğlunda da Allah’ın verdiği akıl var!
Kimse kimseden akıl anlamında üstün değil!
Haberleri dileyen istediği gibi algılar…
Ancak, haberlerimizin kaynağının da kesinlikle ve kesinlikle dedikodular olmadığına vurgu yapmak isterim…
Yoksa, Kemer’de dedikodu haberciliği yapsak…
Artık, gerisini siz düşünün!
Sözün bittiği yer
“Evinizin eşiğini temizlemeden komşunuzun damındaki karlardan şikayet etmeyiniz. Konfüçyüs”
06 Ocak 2009