Piyangoda büyük ikramiye Temel’e çıkmış…
Temel üç aydır ortalarda yok…
Nihayet memlekete dönünce…
Alacaklı; bakkal, kasap ve borçlu olduğu tüm esnaf toplanıp yolunu çevirmiş!
Esnaf öfkeli!
Esnaflardan kasap olan kolunu sıvazlayıp öne çıkmış!
“Ula Temel! Sana ikramiye çıktuğu halde üç aydur niye borcunu ödemiysun?”
Temel gayet, mağrur bir ifade ile cevap vermiş;
“Zencun oldi, değiştu demesunlar diye…”
İki gün önce gazetemizde, önemli bir haber vardı…
İcra Müdürlüğü’nde bulunan dosyaların haberi…
Borçluluğun geldiği son noktayı işaret eden haber!
12 bine yakın nüfuslu ilçede, 30 bine yakın İcra dosyasının bulunmasını aktaran haber…
Büyük bir çoğunluğu ilgilendirmedi…
Çünkü, ilçede yaşayan insanlar açısından, hayret uyandıracak bir durum değil!
Bağımlılık gibi…
Tik gibi..
Borç!
“Kemer borçlu…”
Ama, insanın kulağına artık alelade ve son derece normal bir gelişme gibi geliyor!
Evine, iş yerine, haciz gelen insanların sayısı inanılmaz boyutta…
Artık, sıradanlaşan borçluluk, bu yolda duyarsızlığı da getiriyor!
Peki ne olacak?
Dün, her sosyal sıkıntıyı yaşanan global krize bağlayanlar, bu borç batağını olağan ve sıradanlaşan bir durumun parçası gibi gösteriyor…
Önlem!
Turizm konusunda alınacak kararlar?
Vatandaşın bankalara olan borçları konusunda düzenleme?
Ses yok!
Zaten, her şey olacağına varacak!
Ama, hükümetin de bu büyük sıkıntının içinde acı çekerek yaşayan, kredileri de tüketip, artık hareket etme kabiliyetini kaybeden…
İş yapamaz hale gelen esnafa…
Otelciye..
Turizmciye, can suyu olacak radikal kararların altına imza atma vakti..
Kemer’in ve diğer turizm kentlerinin sancıları ortadayken…
Yatların üzerinde “Satılık” yazıları,
Kapanan kepenklerin içinde, belki de yıkılan, kaybolan, umutlar varken…
Turizm diye bir sektörün yitip gittiğini göre-göre bu duyarsızlık…
Ve, bu duyarsızlığın içinde turizm birliklerinin, derneklerinin hükümetin kapısını aşındırmıyor olması!
İlginç…
Çok ilginç…
Sözün bittiği yer
“Baz yapıcı yiyeceklerin, asit yapıcı yiyeceklerle tanışmamız sayesinde yok olmasına izin verdiğimiz oranda sağlıktan uzaklaşıyoruz. Aslında bütün hastalıkların aynı olduğunu, sadece sayısız farklı belirtilerle ortaya çıktığını söylemek ilginç görünebilir, ama gerçek kesinlikle böyle… Howard Hay”
07 Ocak 2009