Seçimler yaklaştıkça her dönem aynı rahatsızlık nüksediyor!
Aynı, ilkbahar da bazı çiçeklerden alerji olan insanlar gibi…
Olağanı yaşıyoruz!
Tüm dünyada olduğu gibi..
Seçimler yaklaştıkça, yeni yaklaşımlar sergileniyor..
Yeni suçlamalar!
Duyarlı oluveriyor yada öyle görünmeye çalışıyor başını kuma saklayanlar!
Fikri mücadele için nadasa bırakılan zihinler örümcek ağlarından kurtarabilmek adına aritmetik yapıyor!
“Neredeydin?” gibi iğneli sözlere inat!
Bu bir gelenek midir?
Bir yoğurt yeme biçimimidir?
Geç kalmış bir “ben buradayım!” deme çabası mıdır?
Yada bir nimetlendirme şeklimidir, yağmur suyu değmemiş ovalara yıllar sonra su damlaları düşmüş gibi…
Muhalefet de bir güçtür oysa!
Maksat kent için verilen mücadeleyse, yapıcı eleştirilerle kentin geleceğini garanti altına almak adına ciddi bir güç!
Ama kazanılması mutlak bir kale gibi görülmesi iktidarın, bu kaleyi düşürmek adına her şey mubah politikasını doğuruyor adeta!
Savaş oyunları bazen çirkin gösterilere dönüşüyor!
Burada iktidara da pay çıkarmak gerek!
Sessiz kalan iktidar, senaryolara davetiye hazırlıyor!
Netice itibari ile alışılagelmiş, bir tabloya şahitlik edecek yine Kemer!
Birileri ekmek, birileri koltuk kavgası verecek!
Koyun can, kasap et derdinde olacak yani!
Yeni bir yaz sezonuna girdiğimiz bu günlerde, yine benzer nakaratlar okunacak…
Turizmci ekmek, siyasetçi koltuk derdine düşecek!
Bu yaz sezonu, terazi kurulacak Kemer çarşısına..
Bu sezon belki de umutların üzerine kar yağacak!
“Belki bu yaz!” diyenler, sınav verecek çarşıda…
Zor bir sınav!
Tüm alacaklılıların beklentisi bu yaz!
Tüm borçluların!
“Yalnızca borçları kapatırsam” umuduna yanıt!
1 Nisan dedik!
Nisan ayına girdik!
Sezonun açılış mevsimi…
Umuda yolculuk mevsimi….
Allah, kentimizdeki tüm turizm esnafına, sabır ve bol kazanç nasip etsin…
***
SİZDEN GELENLER….
– Çamyuva beldesinde hazineye yıllarca bedel ödeyerek 20 yıl oturduktan sonra oraları halkına vermeyip Kooperatif adı altında orada ikamet etmeyenlere verilmesini hazmeden idarecilere işiniz olmuyor mu? Basın bu kadar duyarsız mı? Nedenini açıklamak yada onlara açıklatmak basının görevi değil mi?,yoksa o tarafa gözü kulağı kapalımı. Lütfen bu konu üzerinde durunuz. Bizim ulaşamadığımız yerlere durumu adımıza sizler arz edin lütfen…
(Ömer Erdemel)
– Beş yıl kemerde çalıştım.Şimdi Kuşadası’nda çalışıyorum. Kısacası Kemer ile ilgili haberleri sizden alıyorum teşekkürler… (Mehmet Uyaroğlu)
– Merhaba, internet sitenize ilk defa girdim. Ve yazılarınızı okuyorum.Ankara dan yazıyorum. Kemer’e aşığım çok seviyorum ve uzun zaman oldu Kemer’e gelmeyeli. Aslın da Türkiye’de düzeltilmesi gereken çok (T)’ler var. Bilemiyorum şimdi Kemer’e gelsem o eski yeşilliklerini bulabilecek miyim?.Akdeniz’i bu güzel ülkeyi koruyalım. Başarılarınızın devamını dilerim Saygılarımla… (Gözde Ağca)
– Kemer Karnavalına gecen sene belediye başkanımız Jorg Schmidt ile katıldık. Çünkü davetliydik. Güzellik yarışmasının hataları çoktu. Genelde Kemer’e katkısı vardı. Önemliydi. Devam etmeliydi. Siyasi rakibini yıpratarak yerel siyaset güzel olmaz… (Yüksel Stein)
1 Nisan 2007