Bu ara Ankara, Kemer’e ne kadar da yaklaştı!
Neredeyse Kemer’de siyasilerin ikinci adresi Ankara oldu…
Biri gidiyor biri geliyor!
Bazen uçakta aynı koltukta olmasalar da karşı karşıya gelebiliyorlar…
Yada, Afyon dinlenme tesislerinde karşılıklı masalarda yemek yiyebiliyorlar…
Ankara yolları taştan…
Bu adaylık işleri çıkardı bizi baştan.
Öyle ya, türküsü bile var!
O yollarda geçen süre…
Her gidişin bol vaatli dönüşü!
Yaşanan heyecan dolu bekleyiş…
Bir de ara sıra, vekaleten gönderilen isimlerin Ankara’dan dönüşünü beklemek!
Çok iyi anlıyorum bizim siyasileri.
Kolay değil!
Seçime günler kalmış…
“Adayınız mıyım? Değil miyim?” yakarışları!
“Adaysak bilelim, ona göre hareket edelim” durumları!
Hep bir boşluk içinde kalıyor insan…
550 kilometre…
Zor, çok zor…
Ama şimdi yollar daha bi güzel oldu…
Otomobillerde, seçmenin maddi durumuna inat bir teknolojiye sahipse, değme keyfine…
Korkuteli-Burdur-Afyon…
Sucuk, kaymaklı ekmek kadayıfı…
İncehisar-Bayat-Emirdağ (geçerken türkü dilde)
“Emirdağ’dan bir geçmeyinen yol olmaz/Altın yere düşmeyinen pul olmaz/Fadimemi sevmelere doyulmaz/Al bohçanı tut yaylanın yolunu… “Burnun mu böyüdü gelin olalııı…”
kısmını kimi düşünüp dinlerleler acep?
Hani çevirirler mi şöyle?
“Burnun mu böyüdü başkaaan (yada aday) olalııı!…
İşin esprisi bir yana…
Bu ara Ankara yollarını çok kez aşındırıyor bizim siyasetçiler..
Kimisi adaylık için, kimisi onun adaylığını engellemek için…
Bazıları da, aracı olmak için, gidip geliyor Ankara’ya…
Yalnızca söz alabilmek için!
“Adayımız sensin” sözünü büyük bir armağan olarak kabul etmek için!
Kemerli adayların en çok uğradığı yerlerden biri de, AKP Genel Merkezi..
Kapıdaki güvenlik, alışmış bizimkilere artık!
Ufaktan bir baş selamı yetiyor!
Merdivenlerden düşünceli çıkışlar…
Kafa önde…
Sonra ucu açık yanıtların ardından “Ne yapsak acaba…” dönüşleri!
Merakla dönüşü bekleyenlere kafiyeli yanıtlar;
“İsteyenin bir yüzü kara
Aday göstermeyen Arap olsun!”
Sözün bittiği yer
“Bence de!..”
20 Kasım 2008