Kemer Resort Otel’de pazarlama konusunda konferans vermek için gelen Prof. Dr. Murat Ferman’la birlikteydim…
Yaklaşık bir saat boyunca yaptığımız sohbet benim için çok yararlı oldu.
Ferman, Türk turizminde pazarlamanın birinci unsuru olan analizin yapılmadığını vurguluyor.
Turizmin geleceğinin ve değişen trendlerinin göz önüne alınmadan Türkiye’nin turizm alanlarının beş yıldızlı otellerle doldurulduğunu söyleyen Ferman, “Şimdi o tesisler yarım yıldız fiyatına satılıyor” diyor.
Ferman ayrıca Herşey Dahil Sistemi’nin bir sıçrama politikası olduğunu artık yeni yöntemlerin geliştirilmesi gerektiğinin ise altını çiziyor.
Aslında sözcüklerle tarif edilen sorunların içini açarak doğru analizi ortaya koymak bizim yazılarımızla vurguladığımız kadar kolay…
Ancak harekete geçilmesi ve bir satranç oyunu gibi beş altı hamle sonrasının planlanması gerçekliliği bizde hep unutulan ve tavlaya alışkın halkımın günü kurtarma politikasının yaygınlığının gerçekçiliği olarak turizm bugünlere gelmiştir…
Turizm sektörüde bugün birçok alanda olduğu gibi günü kurtarma politikası ile hayatını idame ettirmektedir…
Bu anlamda bu bacasız sanayiyi süratle akan bir derenin üzerinde sallana sallana ilerleyen bir yelkenli gibi algılayabiliriz…
Ancak istikameti ve rotası belli olmayan bir deniz taşıtı rüzgarın etkileri neticesinde savrulmaya mahkum kalacaktır…
Bugün Türk turizminin gidişatı da alenen ortadadır.
Politikasız, rotasız, analizsiz ve neredeyse başı boş gidişatını sürdürmeye devam ettirmektedir.
Beş yıldızlı olmayan çevrelere beş yıldızlı tesisler büyük bir çaba ile yapılmaya devam ediliyor…
Nereye gidiyoruz?
Turizm tüketicilerine ne kadar hitap edebiliyoruz?
Beklentileri hangi oranda ve nasıl tespit ediyoruz?
Bu analizleri yaparken turizm tüketicilerine ne ile hitap ediyoruz?
Aslında soruları ve turizm sorunlarını sayfalar dolusu sıralamak mümkün…
Kemer bugün Türk turizminin planlı ilk turizm kenti..
Dünya Bankası Kemer’in yatırım planına alırken çevresini ve eşsiz sahilini göz önünde bulundurmuştu.
Kemer, deniz-sahil ve güneş üçgeninden daha fazla şeye sahip olduğu gibi turizm geleceği anlamında ise parlayan bir yıldızdı.
Doğusu, güzel plajlara sahip ama doğadan yoksun…
Batısı ise doğanın hakim olduğu ancak plajlardan yoksun…
Eşsiz tarihi alanlar ve ender rastlanacak güzellikte plajlara sahip bir kent, Kemer…
Kemer bugün eşsiz değerlerini son derece güzel bir şekilde muhafaza etmeye devam etmektedir…
Ancak üzerine katılanlar yalnızca yeni tesislerle sınırlandırılmıştır…
Bugün Kemer’in turizm pazarındaki kısırlığı bu durumun en önemli göstergesidir…
Gelen turist sıralamasında yıllardır olduğu gibi bugün de Almanya ve Rusya’nın liderliği açık ara ile sürmektedir…
Bu iki turist kitlesinin geliş sebebi ise pazarlama ile doğru orantılı olarak değişmemektedir.
Tesis turizmi deniz-kum-güneş…
Çünkü pazarlamayı yapanlar bugüne kadar tesisler oldu.
Tesisler ise bu pazarlama sırasında son derece doğal olarak, otelin taşıdığı değerleri, denize yakınlığını ve ardına aldığı eşsiz doğa manzarasını anlattı…
Oysa markalaşmak bu değil…
Markalaşmayı yakalamak için yerel idare ve yerel yönetimlere büyük iş düşmektedir…
Doğru pazarlamayı turizm çeşitliliğini arttırarak ve zengin olan turizm varlıklarını ön planda tutarak aktarımını turizm tüketicilerine yönelik doğrudan tanıtımlarla yapmak birliklerle mümkün olacaktır.
Kemer gibi, sektörün ilk planlı turizm kentinde bu birliğin bugüne kadar kurulamaması ve bu tür tanıtım ataklarında istenilen oranda yer alamaması düşündürücüdür.
Bugün Kemer’in mesele olarak ele alması gereken gerçek var olan değerlerin çok iyi analiz ederek bir envanter hazırlığına süratle gitmesi gerekliliğidir.
Bu envanterin ölçüleri ve büyüklüğü beslediği turizm varlıkları ile Kemer için son derece zengin olacaktır.
Tüm bunlar tamamlandıktan sonra pazarlamaya geçilmelidir.
Kentsel anlamda altyapısı var olan Kemer’de, sektörel anlamda tanıtım altyapısı bulunmamaktadır.
Tanıtım kataloglarında anlatılan veriler bile geçiştirici ve küçük cümlelerle ortaya konmuştur!
Oysa Kemer’in tarihi dokusu kesinlikle ansiklopedi olacak kadar geniş, doğası ise her türlü doğa sporları için fazlası ile uygundur.
Mesele ise yalnızca kolları sıvamakta…
28 Ocak 2005 – Saffet Yenigün