Her yaz sezonunda, turistik tesislerde konaklayan yabancı tatilcileri değerlendiriyor ve eleştiriyoruz…
Özellikle Rusları…
Her Şey Dahil sistemi ile çalışan turistik tesislerde konaklayıp, alışveriş yapmadıklarını, çok kazandırmadıklarını vs.
Büyümeye devam eden ekonomilerini…
Seneye 3 milyon Rus’un daha yurt dışına tatile çıkacağını…
Peki ya biz…
Yurdum insanları…
Rus vatandaşlarından tatil için gelenleri değerlendiren bizler!
Daha iyi durumda olduğumuz hükümet tarafından deklare edilen biz!
Kaç defa yurt dışına tatil için çıktınız!
Yada, kendi ülkemizde ne kadar yere seyahat ettiniz?
İspanya, İtalya, Fransa, Mısır yada başka bir turizm ülkesine gidebiliyor musunuz?
Öyle ya!
Açıklamalara bakarsanız cepler doluyor!
Kişi başına düşen milli gelir katlanarak artıyor!
Rusya’da da öyle değil mi?
Daha on sene öncesine kadar Kırım’dan başka bir yeri ziyaret edebiliyorlar mıydı?
Önce Türkiye…
Sonra Mısır!
Şimdilerde, Yunanistan, İspanya, İtalya…
Benim yurdum insanı için tatil hala bulabildiği bir yeşil alan!
Anadolu’da bir baraj kenarı!
Bir ağaç gölgesinde yakılan mangal çevresinde pikniktir, beş yıldızlı tatil!
Bir Devlet memuru, işçi, emekli..
Bu yaz tatilini, İspanya’da geçirmeyi planlayabilir mi?
Ev kirası, veresiye, eğitim ve sağlık giderlerinden geriye kalan, kocaman borçlarla!
İtalya’ya tatile gideceğini söyleyen bir devlet memuruna nasıl bir gözle bakarız?
Ya da Rusya’ya…
Bu hafta sonunu Karadeniz’in yaylalarında geçirebilmeyi düşünebilen kaç kişi var?
Yada Urfa’nın, Adıyaman’ın mistik tarihi dokusu içinde…
Ege’de…
Kapalı kaldığınız kentten dışarı kaç defa çıkıp, şöyle ailenizle güzel bir hafta sonu geçirebiliyorsunuz?
Bize hayallerle yaşamayı öğretiyorlar!
Ülkemize gelip beş yıldızlı tatil yapanları eleştirmeyi…
(Onlar kadar olamadık diye değil)
Küçük görmek için!
Oysa, Antalya’ya gitmek için dolmuş parasını denkleştirmekte güçlük çeken biz değil miyiz?
Evet!
Ekonomi hızla büyüyor!
Milli gelirde öyle!
Ceplerimiz parayla doluyor!
Önümüzdeki yaz, yurt dışında güzel bir tatil kentinde ailemizle enfes bir tatil planlıyoruz!
Manavın, marketçinin, ev sahibinin, banka veznedarının, kırtasiyenin, kasabın “nah” işaretine rağmen!
“Hayal değil mi kardeşim?”
Masal değil mi?
24 Ağustos 2007