“Derin deşarj” sorununu ilk defa Beldibi beldemizde bulunan turizmciler gündeme getirmişti…
Aradan neredeyse, bir yıl geçti…
Memleketimde “derin” meseleler kısa zamanda çözülemiyor…
Belki de “derin deşarj hattı” sorunu bu yüzden bu kadar bekledi…
İsimden kaybetti anlayacağınız…
Mesele “derin”
2005 yazıda, arıtılmadan doğrudan denize verilen atık sular nedeniyle denizde oluşan kirlilik Alman televizyon kanallarında “İşte tatil yaptığınız Antalya denizi” diye haber yapılmış, turizmcileri “derin” bir endişe sarmıştı…
Beldibi turizmcileri gazetemiz aracılığı ile GATAB’a seslenmiş, bu derin endişenin biran önce giderilmesini istediklerini açıklamışlardı…
Bu açıklamanın gazetemizde yer almasının ardından Göynük beldemizde bulunan “Bizim Sokak”ta konuyu enine boyuna tartışmış, yaklaşık 10 ay önce soruna biran önce çözüm bulunmasını GATAB’ın bu derin meseleyi çözmesini istemişlerdi…
Sonra, Kemer’de ki “derin deşarj” (yine) gündeme geldi!
Kemer’in merkezinde var olan “derin deşarj hattı” bu süre zarfında iki defa patlamış ve otellerin derinlerinden gelen atıklar denizin derin olmayan kıyılarında kendini göstermişti!
Bu derin hattın borusunun patlağından denizin üzerine doğru fışkıran atık, hiçte arıtılmışa benzemiyordu…
Dolayısıyla “derin” olduğu kuşkulu olan hattan verilen sözde atıkların arıtılamadığı kuşkusu çıktı ortaya…
Yani GATAB’ın önündeki deşarj sorunu son derece “derin” bir durum kazanmıştı..
Yapılan Kemer derin deşarj hattı “derin” ve sağlıklı değildi…
İki de bir de patlıyordu! “Derin” patlar mı? Demek ki deşarj “derin” değil!
Göynük-Beldibi, Çamyuva ve Tekirova’nın acil “derin deşarjlara” ihtiyacı var…
Ama bu deşarjların gerçekten “derin” yapılması lazım…
Peki bu süreçte GATAB ne yaptı?
GATAB Başkanı Yusuf Üras, turizmcilere açıkladı…
“Bir defa bu işte siyasi düşünülmez.(Gecikmeden bahsediyor) İşin geç kalmasının siyasi olarak da ekonomik olarak da bir alakası yok. GATAB’ın başında daha önce valiler ve kaymakamlar bulunuyordu. Dolayısıyla yeni çıkan yasayla seçilmişlerin seçilerek başa gelmesi gerekiyordu. Demokrasi bir uzlaşma yeri ve çözüm üretilen yerdir. Ülkemizde de bedel ödemeden demokrasi geldiği için sorunlar yaşanıyor…”
GATAB Başkanının bahsettiği “bedel” ne ola ki?
Demokrasi ortamının oluşması için ödenmesi gereken “bedel”
Bakın bu da “derin” bir mevzu…
Derin deşarj için beklenmesi “bedel” olarak algılanabilir mi?
Herhalde…
Başkan bu konuya turizmcilerin, “Ne olacak bizim derin deşarj hattı?” sorusuna yanıt olarak giriyor…
Ve bakın çok derin bir cümleyle devam ediyor; “Su parasında indirim yaptık. Bize 9 trilyona mal oldu!”
İşte bu!
Kemer’in yatırım alamamasındaki anma kaynaklardan biri mi bu?
“Bedel” yani..
.Bu kararı turizmcilere göz kırpmak için alan kim? “Yusuf Üras” yönetimi!
Başkan sonra ne diyor; “Turizmcinin cebinde kalan para. GATAB’ın gelir anlamında bir kaybıdır…”
Turizmcilerin “siz öncelikli işiniz olan altyapıyı bırakıp okullara yardım yapıyorsunuz” sitemine de yanıtı; “Toplasanız 100 milyarlık yardım yaptık. Bunu turizmcilerde yapardı. Belediyelerimiz de yapardı. Biz sembol olsun. Örnek olsun diye yaptık”
Sonuç olarak, 12 gün içinde Göynük-Beldbi derin deşarjını ihale edeceğiz” dedi..
Sembol olarak yaptıklarının devamı da var tabii…
Muhtarlara bilgisayar alınması, öğrencilere GATAB logolu kalemlik, Jeeplerin istetmelerinin arkasına GATAB logolu reklamlar, çok sayıda gazete ve dergiye Yusuf Üras resimli dev ilanlar…
Sembol olsun diye yapılan işler…
Ne olacak canım, bi kaç yüz milyar…
Lafımı olur..
Maksat sembol olsun…
Neyse ki, “derin deşarja” sıra gelmiş..
Denizin dibinde olunca bir tarafına sembol olsun diye başkanın resmi yada ismi de yapıştırılamaz…
Belki de yapıştırılır…
Bakın güzel fikir!
Yeni derin deşarj hatlarına reklam…
İngilizce, Rusça, Almanca ve tabii ki seçmen için Türkçe…
Verilen rahatsızlık için dalgıçlardan özür dileriz…
Başkanın göz kırpan bir resmi dahi olabilir..
Derin deşarjlara “derin reklamlar”
Sembol olsun diye…
21 Ocak 2007