Dün yayınlanan köşe yazıma, hali ile “Peki ya öneri?” yorumları geldi…
Telefonla arayan eleştirmenlerimiz de “Madem öyle önerileri de yazın kardeşim” dedi…
Yapıcı eleştirinin amacı da bu olmalı zaten …
Haklısınız.
Benim meselem, Kemer’i tanımadan tanıtma meselesidir…
Ve Kemer’i tanımadan tanıtıyor olmak, zaten bahsettiğimiz ironinin ta kendisidir!
Tanımadığınız bir kenti nasıl tanıtırsınız?
Türkiye’nin önde gelen herhangi bir ajansının kapısını çalın!
Bir ürünü tanıtmak istediğinizi söyleyin…
Sizden önce o ürünü kendisine tanıtmanızı ister.
Kemer…
Turizm kenti…
Peki ya ne var bu kentte?
Hangi medeniyetlerin izleri var?
Bu kent, bugüne kadar nelere tanık olmuş?
Nasıl bugüne gelmiş?
Bu kentte hangi tür bitkiler var?
Örneğin, üç yıl önce bir bitki bilimcisi Çıralı’da dünyada nadiren yetişen birkaç bitki türü bulunduğunu söylemişti…
Hangi tür kuşlar ve canlılar yaşar?
Kuş-böcekle turizmin ne ilgisi var demeyin!
Her yıl binlerce yerli ve yabancı üniversite öğrencisi, bitki ve hayvan gözlemcisi sırf bu nedenle ülke-ülke seyahat ediyor…
Envantersiz tanıtım, tanıtım olamaz…
Kemer’i Kemer yapan, yani bu kenti bir turizm kenti yapması gereken tüm unsurlar araştırılmalı…
Her konuda kendi alanında uzman Profesörlere bu iş teslim edilmeli…
Çıkarılan envanterlerle Kemer’in tarihçesi ve Kemer hazineleri toplanmalı!
İşte Kemerle ilgili tanıtım faaliyetleri bundan sonra başlayabilir…
Öncelikle de işe, Kültür ve Turizm Bakanlığı’nın resmi internet sitesinde yer alan kısa anlatım yazısını değiştirerek başlarsınız…
Sonra, bu envanterlerle hazırlanan tanıtıma başlarsınız..
Bunlar olmadan nereyi tanıtacağız?
Nasıl tanıtacağız?
Bahsettiğim mesele bu!
Kemer Kaymakamlığı bir süredir, envanter çalışması yaptırıyor…
Turizmcilerinde desteği ile önce bu işe el atılmalı..
Envanter çalışmaları genişletilip kısa sürede tamamlanmalı…
Unutulmamalı ki, eleştiri iyi değerlendirilirse olumlu olur…
Maksat söz kalabalığı yada muhalefet değil!
Doğru tanıtım için doğru yöntem eleştirisi…
Sözün bittiği yer
“Gömleğin ilk düğmesi yanlış iliklenince diğerleri de yanlış gider… Bruno”
19 Ocak 2009