İletişimin önemi ve bedava olmasına karşı alıcı bulamaması konusuna takip eden okurlar bilecektir çok sık yer verdim…
Turizmde Kemer’in en büyük eksik yanıdır iletişim ve bu iletişimsizlik Kemer’de turizm sektörünün kulaklarını sağır, gözlerini kör ve dilinde ifade edilemez bir dilsizlik yaratıyor!
Hüseyin Baraner bunu çok net ve herkesin anlayabileceği bir dille ifade etti….
Kemer’in pahalı reklam yatırımları yapacak maddi gücü var gibi görünse de yok!
Y.U ne derse desin GATAB’ın durumu ortada…
Dolayısı ile geriye kalan tek güç ve kudret iletişim gücü…
Kemer’e turist getiren ve getirmesi beklenen acentelerle büyük bir duygusal bağ kurmak için harekete geçmek!
Baraner, en azından ilçenize en fazla turist getiren tur operatörüne bir plaket verin dedi. (Gazete olarak 2006 yılında Kemer’e en fazla turist getiren TUI’ye biz bu plaketi vermiştik)
Baraner’in sanki sözü Alanya’da yankı buldu!
Alanya Belediye Başkanı Öger’e Alanya’nın altın anahtarını verdi!
Alanya’nın iletişim anlamında Kemer’den bir adım önde olmasının nedeni de bu!
Kemer ve belde belediyeleri, Y.U’nun yaptığı gibi barış için savaş gemilerini denize batırana kadar kentin genelinde büyük ve etkileyici bir turizm hareketi başlatmak için acentelerle masaya süratle oturmalı!
Ama önce yan yana oturmayı öğrenerek!
***
Hanefi Duman’ın Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nin yasalarını hiçe sayarak işgal ettiği toprağın üzerindeki çadırları tahliye etmesi gerekiyor!
Dün benzer yazıları Beldibi 3 girişindeki kaçak inşaatı için de yazmıştım!
Adam, “Herkes kaçak! Ben de yaparım” mantığı ile dikti!
Yıkıldı yeniden yaptı!
Yıkıldı yeniden yaptı!
Birileri (ki bu birileri vatandaş ve turizmci gibi ağzı açık seyretmeyecekti) yalnızca seyretti!
Her şeye rağmen aslanlar gibi dikti binayı!
Helal olsun be!
Buradan vatandaşa sesleniyorum!
Yolu görüyorsunuz!
Bulun araziyi!
Kemer’de devlet birimleri orada!
Onların gözlerinin içine baka-baka dikilen kaçak orada!
Çadır kent!
Benim güzel ülkemin en değerli toprak parçalarından biri!
İşgal et!
Kur çadırları!
Doldur kiracıları!
Her yer kaçak ya!
Birileri yine yalnızca seyretsin!
Yazı yazıldı!
Yazı geldi!
Yazı gitti!
Yazı yolda!
Durdurma kararı yazısı!
İtiraz yazısı!
Ohhh!
Değerli okurlarım, siz dikin bakalım Kemer’in göbeğindeki bir hazine arazisine çadırları!
Doldurun içine esnafı!
Burada bin-iki binden değil milyona yakın avrolardan söz ediyoruz…
200’e yakın çadır dükkan masrafsız…
TEDAŞ nasıl veriyorsa kaçak araziye versin elektiriği!
Su nasıl bağlanıyorsa bağlansın!
Bir de Beldibi’nde iş yapamadığı için kahrolan esnafı değil!
Antalya’dan bulabildiğinizi getirin!
Ne olacak bakalım?
Burası Türkiye Cumhuriyeti Devleti !
Hanefi Duman gibi durmadan kaçak yapı dikene, ses etmeyenden de elbet bir gün hesap sorulur!
O hesabı sormayandan da !
Sormayana sormayandan da!
Ne aldın da “sormadın” diye!…
21 Haziran 2007