Kemer’de “İş Birliği”, “Güç Birliği” gibi başlıkları üzerlerine almasalar da iki sivil toplum kuruluşu bu işi bir süredir başarı ile sürdürüyor!
KEMİAD ve ADD Kemer şubesinden bahsediyorum…
Yerleşik halkın dışında sürekli göç alması ile esasen son derece kozmopolit bir kent görünümüne bürünen Kemer’de kamuoyunu lokal ve genel her türlü konu başlığı altında daha fazla bilinçlendirme işi sivil toplum kuruluşlarına düşüyor!
Bu manada çok defa Kemer’de sivil toplum örgütlerinin üzerlerine düşen bu görevi yerine getirmediği noktasına eleştirilerim olmuştu!
Dernekler kartvizit yada tabela kuruluşları olmaktan çıkmalı, kamuoyunda duyarlılıklar yaratma noktasında özellikle konferans gibi bilinçlendirme faaliyetlerine ağırlık vermeli demiştik!
Bu manada, KEMAİD ve ADD’nin bir süredir aralıksız olarak sürdürmekte oldukları konferansları dikkate almak ve önemsemek gerektiği inancındayım!
KEMİAD Başkanı Ali Nail Kılıç, her ne kadar artık “Konsey” üyesi olma ağırlığına nail de olsa, en nihayetinde Kemer’de bulunan Pamfilya turda ciddi bir sorumluluğa sahip. İşi sezon başında oldukça yoğun olsa da bu anlamda böylesine önemli bir çaba içerisinde olması takdire şayandır!
Kış sezonunda herkes gibi “ekmek derdi” meselesini bir yana itip bu tür organizasyonlar namına seferber olan Ali Ekber Koç’un çabası da kesinlikle göz ardı edilemez!
Bu akşam düzenlenecek olan konferansın konusu son derece hassas ve kesinlikle ilgi ile izlenmesi gereken bir başlığa sahip!
Yüzyıllar boyu bu topraklar üzerinde varlığını sürdüren kardeşliğin bozulmasına yönelik çabaların sonucunda ortaya çıkan “Etnik” kavramına ciddi bir darbedir!
Bilinçlenme ve aydınlanma kapsamında bundan daha güzel bir fırsat olamaz…
Uzun yıllar süren bir araştırmanın ürünü olarak çıkardığı kitabı ile ilgi gören Ali Tayyar Önder, bu konferansta zihinlere kusulan yalanları, kuru iftiraları açıklayarak bu iftira ve yalanlara tokat gibi yanıtlar veriyor!
En güzeli, Türkiye’nin etnik bir mozaik olmadığını belirterek, “Bu, Türkiye’yi bölmek isteyenlerin bir oyunudur. Türkiye’de 6 etnik grup vardır. Bundan 40 yıl önce etnik mozaik yalanını ortaya atarak bölemedikleri ülkemizi bu yolla bölmeye çalışıyorlar” diyebilen, önemli bir aydındır!
KEMİAD ve ADD’yi “konferas” yapalım diye yapmadıkları, çağırdıkları güçlü isimlerle belli olan organizasyonlarından ötürü kutluyor. Duyarlılığın gelişmesi ve aydınlanma amacıyla gerçekleştirilen bu konferansa kesinlikle katılımda bulunulması gerektiğinin altını bir defa daha çiziyor, Kılıç ve Koç’a tekrar kamuoyu adına teşekkür ediyorum!
***
Sizden gelen iletilere de yer vermeye ve bu bilgi paylaşımını sağlamaya çalıştığımı daha önce de yazmıştım!
Bu güzel ileti için Tarık Karslı’ya teşekkürler
“Devesiyle birlikte çölde yürümekte olan bir bedevi, güçlükle yürüyen, susuzluktan dudakları kurumuş bir adama rastlamış. Adam bedeviyi görünce su istemiş.
Devesinden inmiş ona su vermiş.
Suyu içen adam birden bedeviyi iterek deveye atladığı gibi kaçmaya başlamış.
Bedevi arkasından bağırmış: “Tamam, deveyi al git ama senden bir ricam var. Sakın bu olayı kimseye anlatma!”
Bu isteği tuhaf bulan hırsız biraz duraklayıp, nedenini sormuş: “Eğer anlatırsan,” demiş bedevi, “Bu her yere yayılır ve insanlar bir daha çölde muhtaç birini görünce yardım etmezler.”
Bedevi gibi derdimiz deve değil de, kötülüğün yayılmaması olsaydı, Millet olarak şimdiye dek çok şeyi halletmiş olacaktık.
Menfaatimize göre değil, vicdanımıza göre yaşayacağımız bir hayat dileğiyle…”
Sözün bittiği yer
“Gideceğiniz yeri bilmiyorsanız, vardığınız yerin önemi yok… Drucker”
22 Mart 2007