İnsanlar, özellikle turizm kentinde yaşayan insanlar, kış döneminde sefalet içerisinde yaşarken…
Evinin iş yerinin kirasını, elektriğini, suyunu, telefonunu, banka kredilerini, personel ücretlerini vs…
Ödemekte zorlanırken…
Maaş alamazken…
Kış döneminde binlerce turizmci işsiz kalırken…
Çoluk çocuğuna alacağı erzakın ince hesabını yaparken…
Kim gece düzenleyip yarım altın dağıtır?
Bu altınlar, dağıtılan kişilerin hakkı bile olsa…
Otel kiralayıp tanesi 120 YTL olan yarım altınlardan 34 tanesini boy boy fotoğraf çektirip kim dağıtır?
Tabii ki Yusuf Üras…
GATAB’ın personel gecesinden söz ediyorum!
İnsanların su parasını zar-zor toparlayıp veznesine gittiği…
Yada parayı toplayıp götüremedikleri için sularını kesebilen GATAB…
Kemer’de yapılması gereken çok sayıda projeyi para olmadığı için yapamayan kurumdan bahsediyorum!
Derin deniz deşarjları…
Alt yapı tesislerinin yenilenmesi…
Vs.
Dağıtılan altınların kaynağı GATAB’ın anlaştığı bankadan aldığı söylenen 141 bin YTL’nin küçük bir bölümü…
Üras, bu parayı personele dağıtacağını söyledi…
Bunu yapma biçimi ise garip!
Üras, burada yaptığı konuşmada başka kurumların bu paraları farklı şekillerde kullandıklarını ama bu parayı personelin hak ettiğini söylüyor!
“Başka kurumlar” derken Devlet kurumlarından söz ediyor!
Kim nasıl harcamış?
Burası da ilginç…
Siz, otel tutup yarım altın dağıtarak kullandınız…
Başka kurumlar ise kurumun daha iyi çalışabilmesi, daha çağdaş bir görünüme kavuşabilmesi için kullandı!
Personellere de her kurumda bir şekilde yansıdı!
Düne kadar, reklama ihtiyaç duymadan gece gündüz çalışan, saygınlığından ödün vermeyen GATAB’ın durumuna bakın!
Kemer’i Kemer yapan kurum…
Dışardan değil, yıpratılabilirse ancak içeriden yıpratılabilecek kadar güçlü olan kurum!
Bana, diline GATAB’ı dolamışsın, ikide bir GATAB Başkanını yazıyorsun diyenlere…
18 Ocak tarihinde bu haber gazetemizde çıktı!
Yazmayım, yazmayım dedim dayanamadım!
Siz olsanız ne yapardınız?
Sözün bittiği yer
“Kim olduğun öyle bir haykırıyor ki, ne dediğini duyamıyorum… Waldo Emerson”
31 Ocak 2008