Kemer’de hepimizin içini yakan ölümlü kazaların yaşandığı ve adını (Ölüm Kavşağı) koyduğumuz Kemer 2’ye alt geçit yapılması için devlet devreye girdi!
Kazalara bakıldığında, geç de kalındı ama devlet bu konudaki kararlılığını ortaya koydu!
Neticede Karayolları devlete bağlı bir kurum…
Sorumluluk devletin..
Yapması gereken de bir devlet kurumu!
Ancak, anlaşılmaz olan Kemer siyaseti burada da devreye girdi!
İnce mesajlar, sessiz sedasız iletildi!
Derin bir kavga verildi!
“Bir dakika ya! Biz yapacaktık” kavgası!
Bu mide bulandıran siyasi çığlıkları alenen atılmadığı için ortaya dökmeyelim dedik!
Neticede kavşak yapılıyor!
Kavşağa devlet el attı!
Bu iş böylece kapanır, destek olmak isteyen yine olur!
“Kavşak sorunu ortadan kalksın da nasıl kalkarsa kalksın” dedik!
Ama yoook!
Hesaplar başka!
İlla bir siyasi oyun olmalı!
Saçma çekişmeler yaşanmalı!
Ve bu saçma tartışmalar gazetelere konu olmalı!
“Kavşak kavgası” başlıklarıyla!
Kimin işine gelir?
Ne güzel işte!
Vatandaş güvenle geçebileceği bir alt geçide kavuşacak!
Ama yok!
“Kavşağın projesini ben yaptım” kavgaları yaşanmalı!
Kavşağın projesini GATAB’mı yaptı?
Yapsın…
Allah yapandan da yaptıran da razı olsun!
Vatandaşı bu detaylar değil, şu kavşağa alt geçidin biran önce yapılması ilgilendiriyor!
Ama birileri çıkmalı!
Kavşağı biz yaptık demeli!
AKP, iktidar partisi, hem de tek başına!
Alt geçit yapılırsa yine AKP hanesine yazılacak bir hizmet yapılmış olacak!
GATAB’ın başkanı da AKP’li…
Her halükarda iş yine AKP’ye dönecek!
Bu mana ve anlamdan yoksun çekişmeler artık bir tarafa bırakılmalı
Sataşma hep oldu! Olacak da…
Yerel gazete çıkarmak için girişimde bulunmak ve bir gazete çıkarıp “Gazeteci” sıfatını kazanmak zor değil!
Bunu bu köşeyi okuyan siz dahil, herkes rahatlıkla yapabiliyor!
Kemer’de de yerel gazetelerin sayısı ortada!
Aslında bir kentte yerel gazetelerin sayısının artması toplumsal duyarlılığa da işarettir!
Daha da fazla olsun!
Çok gazete! Çok seslilik,demokrasilerin gereğidir…
Arzu edilendir!
Ancak, bu işe başlayanların, tutunabilmek için gazete çıkarır çıkarmaz, bu ilçede yıllardır emek verip, yediğinden içtiğinden ödün verip, ayakta kalmaya çalışan gazetecilere ve gazetelere saldırması anlaşılır bir durum değil!
Gerek kinayeli dokundurmalarla, gerekse de ağır üsluplarla diğer gazeteleri hedef alan bu saldırgan tutumu sergileyen ahmak zihniyetler, bu işin ne kadar zor olduğunu kavrayınca;
“Bu iş yapılır gibi değil! Demek ki, bunlar farklı türlü yapıyor” diyerek, diğer gazeteleri ve gazetecileri, “Yalaka, bağımlı ve taraflı” ilan ediyorlar!
Sırf mesleğini düzgün yapabilmek pahası ile sağlığından bile ödün veren, gece gündüz demeden çalışıp çırpınan bizlere karşı, yani Kemer’de yıllardır bu işi yapan basın emekçilerine karşı yapılan bu çirkin saldırıları bir defa daha kınadığımı söylemek istiyorum!
Kemer Gözcü Gazetesi, belki de hiçbir ilçe de olmayan ve yapılmayan şekilde, üst üste defalarca didik-didik edilmiş, ilgili resmi kurumlarca her türlü yoklamadan geçmiş geçmeye de devam etmektedir!
Bu gazete, çalışanlarının SSK primlerini çok zor da olsa düzenli olarak ödemekte…
Vergisini aksatmamakta, kayıt dışı çirkinliğinin zerresine bulaşmamaktadır!
Çalışanlarımızın tümünün alnı açık!
Gazetemiz, her gün, her sabah yıllardır olduğu gibi siz değerli okurlarının ellerine ulaşmaktadır!
Siz değerli abonelerimizin, ilan verenlerin, reklam verenlerin gücü ile ayakta durmakta, zor da olsa taahhütlerinden ve sözlerinden geri dönememektedir!
Okurun gücüne sığınmakla taraf olunmaz…
Biz bağımsızlığımızı yaptığımız yayınlarla gösteriyoruz…
Kimsenin adamı olmadık!
Olmayacağız da…
Bu gazete, Kemer’indir…
Duyarlı Kemer halkınındır!
Kemer’e mal olmuştur!
Her gün binlerce insan, Kemer’in sesini yıllardır “KemerGozcu.Com”dan duymakta, gönderilen mesajlar ve yorumlar gücümüze güç katmaktadır!
Ocak ayının ikinci haftasından itibaren “KemerGozcu.Com” Türkiye’de ilklerin yer aldığı haber portalıyla verdiği hizmeti daha da çağdaş zeminlere oturtacak!
Bu ekibin, bu ailenin yaptığı haberler, sık-sık ulusal basının gündemine gelmekte, en azından Kemer’in adını ülke çapında duyurmakta, ilçenin sesini daha da ilerilere ulaştırmaktadır!
Daha önce de, haberlerimizle ve yorumlarımızla çirkin oyunlarına çomak soktuklarımızın adamları, çıkıp yazdı! Şimdi de yazacak! Bu asılsız sataşmalarla hiç kimse bir yere gelemedi!
İşini adam gibi yapanlar gerçek takdiri kamuoyundan alır!
Biz bu takdirle, yolumuza devam ediyoruz!
Her türlü ekonomik güçlüğe ve sıkıntıya rağmen siz okurlarımızın gücüyle ayakta durmaya da devam edeceğiz!
Bundan hiç kimsenin kuşkusu yada şüphesi olmasın!
Sözün bittiği yer
Sabır ve zaman, ani öfke ve şiddetin yapabileceğinden çok daha fazla iş başarır” La Fontaine
28 Aralık 2007