Kemer’de ilgisizlik nedeni ile değerleri yitirebildiğimizin açık örneklerini yaşıyoruz!
Neden ilgisizlik olunca oturup, birkaç defa düşünmek gerekiyor…
Özellikle ekmeğini yalnızca turizmden kazanan bir kentten bahsediyorsak ve bu kentin turizmde tanıtıma fazlası ile ihtiyacı varsa, bu tür değerleri kaybedebiliyor olmanın tek nedeni “tüm çabalara rağmen” gibi bir cümlenin son kelimesi olmalı!
Yarın birileri çıkıp, Kemer yada Antalya bu dev tanıtım şansını “ilgisizlik” yada “heyecan eksikliğinden” kaybetti derse, birileri bize başka taraflarıyla güler!
Kemer’den bahsederken, tarihi ve doğal zenginliklerin dışında sayabildiğimiz dev turistik bahçelerimiz üç tanedir…
Dünya Ralli Şampiyonası…
Kendi alanında dünyanın en büyük Eko Parkı…
Ve tahtalı dağında yapımı süren “Dünyanın en büyük teleferiği”
Üçünde de dünyada seçkin olabilecek değerlerde özellikler var!
Dünya Ralli Şampiyonasının başına gelenleri işledik ve işlemeye devam ediyoruz!
Eko Park?
Teleferik!
Teleferik projesine karşı olanlar sahip çıkanlardan fazla!
Peki ya sahip çıkması gerekenler kim? “Turizmciler”
Neden sahip çıkılmıyor?
Aynı etkenden mi bahsediyoruz?
Evet…
İlgisizlik…
Eko Park…
Çok zor durumda!
Neden?
Aynı etken…
İlgisizlik!…
Türk halkının…
Yani bizlerin, top yekun ilgi duyduğumuz ve büyük bir heyecanla sahip çıktığımız değerler nelerdir?
Buyurun hep birlikte sayalım…
Futbol…
Magazin…
Gazetelerin bu nedenle birinci sayfalarında magazin son sayfalarında futbol vardır!
Arz ve talep meselesi…
Kültürel miraslara ve değerlere sahip çıkma oranlarımız…
Kitap okuma alışkanlığında ki oranlar!
Tepe taklaktır!
Her şeyi bir tarafa bırakın Kemer’de ilgisizlik nedeni ile sinema salonu kapılarını kapatıyorsa!
İlgisizlik nedeni ile tiyatro oyunlarını ücretsiz sergilemek zorunda kalıyorsa!
Burada sözde sükut altın değerinde olmuyor mu?
İş kime düşüyor?
Millete ve artık popülist bir şekilde “Her şeyi devletten beklemek yanlıştır” dense de devlete!
Kenetlenmek hiçte o kadar zor olmasa da yalnızca futbol maçlarında kenetlenen bizler!
Ülke ve menfi çıkarlarımız için son derece gerekli olan bu konularda neden kenetlenemeyiz anlayabilmek mümkün değil!
Sözün bittiği yer
”Yaşamı anlamaya başladığın andır durabilmek ayak üstünde…”
16 Temmuz 2006 Saffet Yenigün