Dün, 2001 yılından bu yana her yıl sonunda kaleme aldığım köşe yazılarına baktım!
Her defasında aynı sorunları liste yapıp, bir sonraki yıla kaldığını yazmışım!
Otellerin değişmeyen sorunları aynı!
Esnafa dair yorumlar ve esnafın sorunları aynı!
Kemer’in genel sorunları da…
Hep aynı…
Bugün de, benzer bir liste yapıp, “Seneye kaldı…” demektense bu duruma oturan kısa bir fıkra ile meseleyi aktarmak istedim!
Bu fıkrayı gönderen dostlar, “yılın fıkrası” seçmişler…
Esasen yalnızca ilçemizin lokal değil, ülkemizin genel sorunlarını da aktarması açısından iyi anlaşılmalı….
“Köyün birinde bir çukur varmış ve pek çok kişi içine düşüp yaralanıyormuş.
Köylü perişan…
Çoluk-çocuk telef oluyormuş!
Köyün ileri gelenlerinden 3 kişi toplanmış…
Başlamışlar çözüm yollarını aramaya…
Birincisi demiş ki:
– ‘Çukurun yanında bir Ambulans beklesin ve düşenleri hemen hastaneye yetiştirsin.’
İkincisi:
– ‘Çukurun yanına hastane kuralım düşenleri yetiştirmesi vakit almaz’ demiş.
Fıkra bu ya, sıra Temel’e gelmiş…
Temel, bu saçma görüşlere çok sinirlenmiş.
Basmış fırçayı.
“Ula!” demiş. “Kafanız hiç çalışmıyor mu?..”
“Bunu kapatalım ve gidelim hastanenin yanında bir çukur açalım”
***
Sorunlar işgüzar siyasetçilerin işine gelir!
Aslında, “Düzelmez” diye bakılan sorunlar, kısa sürede hallolabilecek niteliktedir…
Ama sorun olmazsa, düzelmesi için umut duyulan siyasetçiye de gerek duyulmaz!
Nedense, sorun çukuru ortada kalır…
Umarım, 2009 yılı …
Vatandaşın artık, “Bunalım” haline gelen sorun çukurlarını, açmak, derinleştirmek ve bu çukurlara yenilerini eklemek yerine…
Sorunlara, çözüm getirebilecek, liderlerin sandıktan çıktığı yıl olur..
Sözün bittiği yer
“Kötü şöhretle baş etmek vicdan azabıyla baş etmekten daha kolaydır. Nietzsche”
18 Aralık 2008