Kemer Kaymakamı Adem Yılmaz, Anadolu Ajansına verdiği beyanatta haberini yaptığımız Çalış tepesi ile ilgili “Maden Çıkarma Ruhsatı”nın verilmediğini söyleyerek haberimize gönderme yapmış!
Gazetemizde çıkan haber, Çalış Tepesine Maden arama ruhsatı verildiğine yöneliktir…
Haberin içeriğini ve detaylarını Kaymakam beye tekrar izah etmeye gerek görmüyorum!
Haberde detaylar açıktır!
Çıkarma değil “arama”…
Ayrıca haberimize konu Çalış tepesinde bu işi yapmak maksadında olan Nurettin Yılmaz, açıklamasında şunları söylüyor; “Burada 6 milyon metre küp bej mermer rezervi var. Bu, doğanın Kemer’e bahşettiği bir değerdir. Nasıl bu bölgenin denizinden, kumundan, ormanından yararlanılıyorsa, taşından da ekmeğimizi çıkarabilmeliyiz. Biz buradan yasa gereği yılda 5 bin metre küpten daha az, 4 bin 950 metre küp mermer çıkaracağız. Mermer alanını yeniden ağaçlandıracağız. Belediye de para kazanacak, ülke de kazanacak, biz de vergimizi çoğaltarak vereceğiz. Dağın görünümünü bozmamak için tünel sistemiyle yer altına girip, mermer çıkaracağız. Maden sahasına ulaşmak için, turisti rahatsız etmemek amacıyla uzun bir yol seçtik. Vadinin içinde hiç kimseyi rahatsız etmeden çalışacağız. Gürültü ve toz çıkarmayacağız. Doğaya zarar vermeyen bir sistemle çalışacağız. Madende çevre halkı çalışacak.”
Nurettin Çevik, buradan çıkan mermerin ihraç edileceğini ve yılda 750 bin YTL gelir elde edileceğini, buranın doğal sit alanı olduğunun kendisine söylenmediğini, “Kemer’de yıllar önce orman olan alanlara şimdi villalar yapılmış. Niye kimse buna karşı çıkmadı” diye soruyor…
Bölgenin 230,5 hektar olduğunu, maden bölgesinin ise 34 hektarlık bir bölümü kapladığını, izinlerin tamamlanmasından sonra iki ay içerisinde mermer çıkarmaya başlayacaklarını da sözlerine eklemiş!
Kaymakam bey de böyle bir şey yok diyor!
Ömer Lütfü Topal’ın eski ortağı olduğunu da söyleyen Çevik’in açıklamaları, aldığı 10 yıllık izin…
Yine aldığı belgeler elimizde…
Ayrıca haberimize yorum yazan, Aydın Yılmaz isimli bir vatandaş yaptığı yorumda; “(Çalış Tepesine Maden Arama Ruhsatı Verildi) başlıklı yazınızda ya bilgiler doğrular aktarılmamış yada siz maksatlı ve yanlı bir tavır içine girdiniz.
Bu haberi gazetenize taşımadan önce maden ocağının nasıl bir işletme olduğu hakkında kesin bir teknik bilgiye sahip olsaydın sevinirdim.
Söz konusu yer 238.50 hektarlık tahsisli ve yaklaşık 10 yıldır bu çalışmaların fizibilitesi sürmektedir. Bu çalışmaların hepsinde ülkemizin ve gücüde Kemer ilçemizin menfaatleri göz önünde tutularak, turizmin geleceğini canlandırmak ve turizme yeni alanlar kazandırmak amacıyla çok yönlü düşünülmüştür.
Şayet bu arazi tahsisli olmasaydı talan edilirdi, rant ,için millet birbirine girerdi. Nitekim ülkemiz genelinde canım araziler talan edilmedi mi? Örneğini yaşamıyor musunuz?
2- Örneğin Club Med nerede kurulu, sahiline kim çıkabiliyor. Halk o sahilden yararlanabiliyor mu? Buna sen cevap ver.
3- Söz konusu mermer tesisleri Türkiye’de ilk defa tünel sistemi ile su kesim yöntemi ile yapılarak karaelmas maden ocakları gibi yapılarak daha sonra turizme kazandırılacak alanlar olacaktır. Ayrıca doğal dengeler bozulmayarak ağaç bile kesilmeyecektir.
4- Ekonomik olarak önce ülkenin kalkınmasına, sonra kemerin turizm kültür ve sosyal hayatının gelişimine yeni bir yön verecektir. Nasıl olacağını sorarsanız önce yayınlayın sonra cevap alacaksınız.
Bu ülkenin başına ne geldiyse yangına körükle gidenlerden gelmedi mi? Saygı ve Sevgiler”
Demiş!
Kaymakam bey “ruhsat yok” diyor…
Bu işle ilgilenen beyler, nasıl yapacaklarını aktarıyor!
Bizim işimiz gazetecilik!
Kemer Gözcü Gazetesi bu olayı gündeme getirdiğinde Kaymakam bey dahil Kemer’de devlet kurumlarının bilgisi yoktu!
Bizim işimiz bu tür olayları kamuoyunun bilgisine sunmak…
Bulup-araştırıp-gündeme taşımaktır!
Öyle de yapıyoruz!
Bu ilçede şu an için insanlar ekmeğini turizmden yiyorsa…
Bu kent Türkiye’nin ilk planlı turizm kentiyse…
Turizmin söz konusu olduğu bu kentte, turizme zarar vereceğini, turizmden de öte ülkenin akciğerleri olan bu kentin doğasına zarar vereceğini düşündüğümüz her türlü olayı daha yüksek sesle gündeme getiririz..
Bundan kimsenin rahatsızlık duymasına gerek yok!
Doğru olan neyse ondan şaşmaya da öyle!
Maden işi yapacak olanlar da açıklamalarını yapacak…
Turizmcilerde….
Bizim görevimiz bu platformu da yaratmak ve sağlamak!
Ancak, bu kentin dokusuna yeteri kadar zarar verildiği kanaatindeyiz!
Ormanlar!
Onlara dokunmayın!
Çalış tepesinin büyük bir bölümü Idyros Antik kentini de içine alan önemli bir sit alanıdır!
Doğrudur…
Zamanında bu tepenin eteğine yabancı bir tatil köyü için izin verilmiştir!
O zamanki hükümetin vicdanı ve bu duruma sessiz kalan kamuoyunun, Devletin meselesidir!
Biz gazete olarak, dün olduğu gibi bugünde, özellikle gözde bir turizm kentinde yayın yapmamız nedeni ile çevreye ve doğaya duyarlı yayın politikamızı dün olduğu gibi bugünde sürdürüyoruz!
Sürdürmeye de devam edeceğiz!
Dün Kındıl Çeşme ile ilgili
Idyros antik kenti ile ilgili
Phaselis Antik kenti ile ilgili nasıl tepkimizi dile getirdiysek…
Bugünde Çalış tepesi ile ilgili getireceğiz!
Vatanını seven meslek mensuplarının sorumluluğu da bu olsa gerek!
Sözün bittiği yer
“Karanlıklara sitem edeceğimize hepimiz bir mum yaksak, karanlıklar aydınlığa dönerdi..”
01 Mart 2007