Bazen lokalize sorunlardan ülke gündemine gidiyor aklım!
Türkiye gündemi uzun zamandır gündem bombardımanına tutuluyor!
Hemen her konudan var!
Yapılan saldırılar!
İmralı görüşmeleri!
Silivri’ye çıkan “Müebbet istemi!”
Nevruz!
Kardeşlik!
Gerekirse Türklüğünden istifa edeceğini yazan, yazaronlar!
Türk sözcüğünün kullanımına kısıtlama talepleri!
Etnik temelde çok abzürt tartışmalar!
Meclis kürsüsünden Atatürk’e kadar varabilen sataşmalar!
Kamu görevlilerinin PKK tarafından serbest bırakılışı!
Terörist başının açıklamaları!
Terörist başının serbest bırakılıp bırakılmaması tartışmaları!
Serbest bırakılırsa hangi ülkede yaşaması gerektiği tartışmaları!
Amerikalı Sarai Sierra’nın öldürülüşü ve Laz Ziya…
Telefon dinlemeleri!
Nihat Doğan!
Survivor!
Bunlar geçtiğimiz haftadan bu haftaya kadar gelen gündem maddelerinin
yalnızca bir kısmı!
Başbakan bu haftanın gündemini oluşturan sözlerini ise geçtiğimiz gün yapılan
grup toplantısında sarf etti…
CHP’lilerin rakıyı sulu içtiğini söyledi!
Hangi haber sitesini açsam yada hangi gazeteyi, bir çok yerde bu konu işleniyor!
Rakı yasaklanacak mı?
Sulu mu içilmeli?
Susuz mu içilmeli?
İçen suçlu mu sayılacak?
Büyük bir kısmı espriden ibaret sayısız soru ve yanıtları köşeleri kaplamış
durumda…
Başbakan Türkiye’de gündemi belirleme ve değiştirme konusunda gerçekten
uzman…
Bana göre ekibi, Türkiye’nin analizini ve Türk insanının nasıl gündeminin meşgul
edilebileceğini çok iyi öğrenmiş…
Bir anda Türkiye’de iklim değişiyor!
Medya yön değiştiriyor!
Herkes başını farklı bir yere çeviriveriyor!
İngilizlerin yaptığı araştırmanın sonuçlarını okumuşsunuzdur!
Depremden en fazla insan kaybeden ülkelerden biri olan Türkiye’de halkın
deprem bilinci konusunda çok gerilerde olması İngilizler tarafından şaşkınlıkla
karşılanmış!
Deprem babayı o bilinçle beraber toprağa gömdük gitti zaten!
Yeni Allah korusun ama yeni bir depreme kadar Allah kerim…
Yani dünle birlikte dünde kalıveriyor herşey!
Çünkü her yeni gün yepyeni bir tartışmaya uyanıyoruz!
Ha bu arada Rakı’nın nasıl içilmesi gerektiği tartışmalarına dönersek!
Rakı’nın nasıl içilmesi gerektiği hakkında çok fazla araştırma yapmaya gerek
yok!
Sayısız internet sitesinde sayısız bilgi var!
“Yani susuz mu içeceğiz?” diye soran sazanlara sözüm yok!
Bana sorarsanız da içmemek en güzeli!
İçenlerde bilir nasıl içileceğini de sanırım en güzel özeti Nazım Hikmet yapmış!
Ne diyor Hikmet; “Bu meret öyle bir merettir ki, acıyla içilir, tatlıyla içilir, neşeyle
içilir, ağlayarak içilir, kavunla içilir, peynirle içilir, ikisi beraberken çok güzel
içilir, yemekle içilir, mezeyle içilir, suyla içilir, susuz içilir, sodayla içilir, şalgamla
içilir. Ama işte, bir tek salakla içilmez!”
Sözün bittiği yer
“Niçin hep birlikte barış ve uyum içinde yaşamayalım? Hepimiz aynı yıldızlara
bakıyoruz, aynı gezegenin üzerindeki yol arkadaşlarıyız ve aynı gökyüzünün
altında yaşıyoruz… Aunius Aurelius”