Hürriyet gazetesinde geçtiğimiz gün yayınlanan Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay’ın açıklamasını okuduğumda, turizmde markalaşmış kentlerle ilgili kısımda Kemer’i de göreceğimi umut ederek okumuştum haberi…
Öyle ya, Türkiye’nin ilk planlı turizm kenti…
Markalaşma tartışmalarında zaten bir marka olduğu vurgulanan Kemer…
Bu haberin satır aralarında bir yerde olmalıydı!
Neydi o haber
Başlığı “marka yörelere tek standart”…
Haber şöyle devam ediyor; “Kültür ve Turizm Bakanı Ertuğrul Günay, Meclis’ten yeni çıkan Turizm Teşvik Yasası’yla, marka olan turizm yörelerinde “belediye belgesi” uygulamasını kaldırarak, bakanlık eliyle tek standart getireceklerini açıkladı.
Yasaya göre ilan edilecek pilot bölgelerdeki turizm işletme belgesi olmayan konaklama tesisleri, şartlarını bakanlığın belge kriterlerine yükseltecek. İşletme belgesi şartlarını oluşturamayan tesislerin faaliyetine son verilecek. Bakan Günay, bu hükmün öncelikle pilot bölge olarak İstanbul Tarihi Yarımada, Antalya-Kaleiçi, Belek, İzmir-Çeşme, Muğla-Bodrum, Kapadokya ve Göreme’de uygulanacağını açıkladı.
Günay, “Amacımız, Türkiye’de bir vadede belediye belgeli-bakanlık belgeli ikiliğini ortadan kaldırmak. Ama bunu bütün Türkiye’de birden bire yapmak mümkün değil. Marka haline gelmiş özel yörelere öncelik vereceğiz” dedi.
Günay, yeni yasayla yatırıma devam edecek 53 tesis arasında, yabancılara verilen bir alan olmadığını da söyledi!
Bakan bey, Antalya’da iki markadan bahsetmiş…
Biri Kaleiçi…
Diğeri, turizmin Kemer’den çok sonra başladığı, Belek…
Belki de bu durum Belediye Belgeli tesisler için sevindirici olabilir…
Ama, genel anlamda bakıldığı zaman marka denildiğinde Antalya’da ilk akla gelen yerin “Belek” olması şimşekleri birilerinin kafasında çaktırmalı!
Belek, kısa zamanda nasıl bu kadar yol alabildi..
Oysa, tesisten başka bir şey yok!
Belek’te denizi görebilmek için kesinlikle bir otele girmelisiniz…
Doğa ise golf otellerinde mevcut!
Kemer gibi dağların denizle birleştiği bir yapısı yok!
Belek’in Kemer’den fazlası, BETUYAB gibi turizmcilerin oluşturduğu güçlü bir birliğe sahip olması!
Bizde de Birlik var ama birlik yok!
Turizmi çeşitlendirme noktasında da aradığınızı rahatlıkla bulabilirsiniz…
Dev kongre salonlarının bulunduğu oteller…
Golf turizmi…
Futbol turizmi…
Sağlık turizmi…
Biz de betonların denize demirlediği beş yıldızlılarda, genellikle yıldız prosedürü için yapılmış toplantı salonları…
Az sayıda SPA..
Ticaret alanı haline getirilen ve “Ah keşke futbol sahası olsaydı” dediğimiz alanlar…
Belek’ten fazlası Kemer’in; tarihi alanları…
Muhteşem doğası…
Bir de bir araya gelemeyen muhteşem dehalı siyaset adamları!
Turizm Bakanımızın bile marka dendiğinde alt sıralarda adını anacağı kent…
Ama bize göre marka!
Bir kaçımız Kemer’e öyle diyoruz!
Şu ana kadar da bu bize yetiyor…
12 Mayıs 2008