Gelişi olay oldu…
Gidişi de olay olacak…
Bizim aşk heykelinden bahsediyorum…
Zafer Sarı, öyle bir heykel yaptı ki…
Gelişi ses getirdi!
Günlerce konuşuldu!
Gazetelerde Kemer’in ismi heykelle anıldı…
Kimisi, “Müstehcen” dedi..
Kimisi, “Porno” dedi..
Ama aldı bir “Kemer” yürüdü..
Aslında, tanıtımın iyisi kötüsü olmaz diyenlerden tam not aldı heykel!
Köşe yazarlarının karşılıklı atışmalarına bile sahne oldu!
Ama kim ne derse desin perdeyi açan AKP İlçe Başkanı Zafer Yaman oldu!
Hem de öyle bir açtı ki…
Dönemin ANAP’lı başkanı Hasan Şeker’i ve Zafer Sarı’yı kadın hakları derneğine şikayet edeceğini bile söyledi..
“Bu heykel kadın haklarına saldırıdır” dedi..
Dönemin muhalif ismi Mustafa Gül’de karşı çıktı heykele…
Mücadele etti…
Hatta, Antalya Valiliği heykelle ilgili inceleme başlattı…
Sonra….
Dönemin Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker AKP’li oldu!
Ama heykel unutulmadı!
AKP’nin, Şeker’den öncelikli taleplerinden biri, seçim kazanılırsa heykelin gitmesi oldu!
Yani şimdi, “Gül geldi. İlk icraatı heykeli yıkmak oldu. Bu yapılır mı?” diye olumsuz bir fikre sahip olanlara bir gerçekten bahsetmek lazım..
Bu heykel…
Herkes için dertti…
Yalnızca tezkere günü sayıyordu!
29 Mart’ı bekliyordu!
Öyle yada böyle gidecekti…
Ben de o zaman, bu köşeden, daha farklı bir heykel yapılabileceğini yazmıştım!
Kemer’in göbeğindeki simge bu olmamalıydı!
Ancak, oldu bir kere…
Ve bu aşk simgesinin görevi kısa sürdü…
Ancak, mesele heykel değil…
Her ne kadar arada kaynıyor gibi dursa da…
Almanya’da durum hiç de öyle değil!
Sahte alkol meselesinden söz ediyorum!
Bir yazımda, “Bu mesele bizim başımıza çok şey örecek” demiştim!
Hatta farklı bir yazımda, medyaya kızan otelcilerin, bu gibi yöntemlerle turizme indirdikleri darbeden bahsetmiştim!
Hani şu Alman Focus dergisine kötü durumları ile tam sayfa haber olan otellerimiz…
Bir de şimdi, sahte içki çıktı işin içinden…
Bastıralım!
Susalım, kimse duymasınla bu iş bitmiyor!
Varsa böyle bir durum el konulmalı!
El konulacağına da şüphemiz yok!
Yoksa turizm hayal olur!
Çünkü, bu işin şakası yok!
Her Şey Dahil’le bu iş yürümüyorsa, bu işi yapmayın!
Yapabiliyorsanız da doğru yapmaya gayret edin…
Düne kadar, esnafa, medyaya ateş püsküren otelciler…
Şimdi bu duruma kendileri düştü!
Ve iş öyle bir noktaya geldi ki, eleştirmek yetmez!
Çünkü, bu nokta, gelinecek en tehlikeli ve en son nokta!
Umuyorum, bu sorunu Kemer, kazasız belasız atlatır!
Üstadın dediği gibi, “Heykel gitmiş neyime….”
Sözün bittiği yer
“Karanlıktan korkan bir çocuğu kolaylıkla affedebiliriz. Hayattaki gerçek trajedi yetişkinlerin aydınlıktan korkmasıdır. – Platon”
02 Nisan 2009