Yıllardır;
“Yeni yatak istemiyoruz!”
“Yapılan yeni oteller gerek çevreye gerekse turizme negatif yönde katkı sağlıyor” diyoruz!
Yıllardır;
“Esnafa en büyük zararı yeni yapılan ticari sahalar veriyor” diyoruz!
(En yakın örnek olduğu için söylüyorum) “Göynük esnafı otellerin altına doldurulan yüzlerce dükkanın ağır yükünün altında ezilmiştir” diyoruz
“Her yeni ticari saha esnafa olduğundan da fazla Kemer’in geleceğine zarar veriyor” diyoruz!
Nafile…
Taşa konuşuyoruz!
Boşluğa haykırıyoruz!
Ve bu pervasızlık bize açıkça gösteriyor ki,
Turizm sektörünü kendi ellerimizle bizler sömürüyor, bu sektörün dinamiklerinin altına bombayı bizler koyuyoruz!
Kemer’in ilk girişi “Oteller caddesi” haline geldi…
Bu caddedeki tesislerde konaklayan turistler kentin damarlarını besliyor…
Az ya da çok…
Bu kentte Liman, Atatürk ve Lise caddeleri burada bulunan otellerden çarşıya inen turistlerle ayakta duruyor…
Ne kadar ayakta kaldıkları da tartışılır!
Ancak şimdi siz;
Kemer 1 yolunu ticari alana çevirdiğinizde bu, yüzlerce yeni dükkan yüzlerce yeni esnaf anlamına gelecek!
Yani şimdi siz;
Kemer 1 yoluna ticari alana müsaade ettiğinizde caddenin rantı artacak, arsalarınızla servete servet ekleyeceksiniz ama esnafın iflasını çabuklaştıracak, zaten ağır icra yükü altında can çekişen emekçiye darbelerin en ağırını indireceksiniz…
Yani siz;
Esnafın durumunu bir yana bırakın kentin sektörel geleceğini hiç edeceksiniz…
Bu caddede ticari alan oluşsun diye Ankara’da nöbet bekleyen isimler arasında arkadaşlarım da var…
Kusura bakmayın arkadaşlar…
Bu kentin çocukları olduk bizler…
Ve kim olursa olsun, bu kentin geleceğini ipotek altına alma çabasının içerisinde yer alırsa karşısında dururuz…
Şimdi buradan…
Kemer’in geleceğini düşünen STK’lara çağrıda bulunuyorum!
Öyle ya STK’lar bugünler için var!
Varlığınızın gayesini ortaya koyacak adımları atacağınız an şu andır…
Sizleri kamuoyu adına halkı bu konuda bilinçlendirerek Kemer’in geleceğini hançerleyecek bu girişime karşı topyekun mücadeleye davet ediyorum!
Ankara’da görüşülen “sayın!”;
Duyarsan diye..
Bu son söz sana gelsin!
Bu yolda aynı arsada konut hakkı var!
Otel hakkı var!
Bir arsaya dilensen…
Kapıda ağlasan…
Binlerce dilekçe yağdırsan ikisini aynı anda vermezsin!
Şimdi hem otel hem de konut hakkı olan bir arsaya kalkıp da aynı anda ticari hakkı hangi nemaya pardon neye dayanarak veriyorsun?
Sözün bittiği yer
“Yalnızca yaptıklarımızdan değil yapmadıklarımızdan da sorumluyuz!”
Saffet Yenigün / 27 Ağustos 2015 – Kemer