Belediye Meclis üyelerinin basın açıklamalarını izledik!
Akıllara gelen ilk soru, “Kemer’de neler oluyor?” oldu!
Gün boyu aldığımız telefonlarda edilen sohbetlerde bunu konuştuk!
Aslında bu konu çok daha önce konuşulması, tartışılması gereken bir meseleydi. Ancak, kısmet bugüneymiş!
Kim bu Belediye Meclis üyeleri; “İsmail Şandan, Ahmet Tokgöz, Hakan Tuncer, Mustafa Tıraş”
Diğer üyeler zaten muhalefette…
Peki Belediye Başkanı Hasan Şeker’le yola çıkan bu üyelere ne oldu da bugüne gelindi!
Ben olayın farklı bir tarafındayım!
İsmail Şandan, Başkan Şeker’le ikinci dönemde birlikte hareket etti.
Bir dönem ise Belediye Başkanı Hasan Şeker’in Başkan yardımcılığı görevini üstlendi!
Şeker’in ikinci adamıydı!
İki seçim döneminde de Şeker’e oy toplamak için sokakları arşınladı!
İnsanlardan Şeker’in başkanlığı için oy istedi!
Ne oldu?
Aylardır Şeker’in karşısında…
Belediye Başkanı Şeker’in listesine girerek, seçilene kadar kim tanıyordu Şandan’ı?
Oy istediği insanlara, önce hesap vermesi gerekmiyor mu?
Karşıya geçmeden önce seçmenlere, “Kusura bakmayın ben Başkan için sizlerden oy istedim ama şu nedenlerden ötürü karşı karşıya geldik!” diyerek önce seçmene karşı sorumluluğunu yerine getirmesi gerekmiyor muydu?
Şandan’ın yeri diğerlerinden ayrı…
Hadi diğerleri bu dönem yanında yer aldı!
Senin ikinci dönemin “tanıyamadın mı bu kadar zamandır?” diye sormazlar mı adama?
Ahmet Tokgöz…
Belediye Meclis üyeleri arasında bugüne kadar en fazla eleştirdiğim kişi oldu!
Kurulması planlanan kent konseyinin bir anda kendisini başkanı ilan etmişti!
GATAB’ın başkan adayı da oydu!
Şimdi belediye başkanlığına da adaylığa hazırlandığını duyuyorum!
O’nun bu durumunu başkanlık yapma hırsına vermek lazım ama sana da sormazlar mı?
“Hayırdır?”, “Ne oldu?” diye…
Hakan Tuncer, tavrını çok önce koymuştu!
Yerel seçimlere kadar Mustafa Gül’ün en büyük destekçisiydi!
Bu nedenle Tuncer’i ayrı tutmakta yarar var!
Biz basın toplantısında bu sorulara yanıtlar arayacaktık!
“Muhalefet tamam da iktidara ne oldu?” diye soracaktık!
Belediyede iktidar olan partinin meclis üyeleri zaten iktidardayken, muhalif meclis üyelerinden daha fazla muhalefet oldular!
Peki seçmenlerinize ne söyleyeceksiniz?
Siz, Şeker için sokak-sokak oy isteyen adamlar değimliydiniz?
Ne oldu?
Bu soruların yanıtlarını alamadık!
Şeker’in listesine girene kadar adını duymadığımız Tokgöz, okudu bildiriyi!
“Şeker, şöyledir! Şeker böyledir!”
Trajikomik bir durum!
Muhalefet dinledi!
İktidar vekilleri kendi seçtikleri başkanı ağır bir şekilde eleştirdi!
Maksat ne?
Aranızda ne geçti de bugüne gelindi!
İki çark var!
Birisi Şeker’e karşı yapılan…
Diğeri seçmene!
Derdinizi anlatacağınız kişiler muhalif meclis üyeleri değil seçmen!
Bir de, aynı toplantıya ilçe başkanları katıldı!
“Biz meclis üyelerinin arkasındayız demek için mi Oradaydılar?” Doğrusu çok merak ettim!
Onların vermek istedikleri mesaj neydi?
Seçimlere iki yıl kala Tokgöz okuyor; “Kemer halkının gözleri önünde cereyan eden, hukuka ve adalete uygun olmayan, kamu vicdanını son derce rahatsız eden üzülerek ifade etmek zorunda olduğumuz konular ve olaylar vardır. Bu konuları ve olayları demokrasimizin geleceği ve turizmden ekmek yiyen bölge halkının üzerinde oynanan tehlikeli rant oyunlarını ve ilişkilerini gün ışığına çıkarmak ve sizlerle paylaşmayı uygun gördük”
Üç yıldır neredeydiniz?
Yahu, bari o metni sen okumasaydın Tokgöz…
Bu metindekiler doğruysa, sen de işin içindeki adamsın!
Yani bu iddiaların hepsi doğruysa, Şeker yaptı sizde izlediniz mi?
Tüm bu bahsettiğiniz oyunları üç yıldır yalnızca seyrettik diyorsan daha kötü!
“Seyrettik ama alkışlamadık! Tabi yerseniz”
Sözün bittiği yer
“Dumur olmak tabiri, en iyi bu yazının altında duruyor”
26 Mart 2007