Dünden bu yana telefonum şikayetlerle ilgili çaldı!
Yıllardır, vatandaşlarımızdan gelen ihbar ve şikayetleri dinleye dinleye farklı bir
psikolojiye bürünmeye başladığımı fark ettim…
Artık, kendimi sorunun bir parçası gibi görme halleri başladı!
Bu durumu psikiyatristime de açtım!
Kontrol dışı bir mekanizma gelişti!
Sorunlar anlatılırken not alıyorum!
Bu doğal…
Konuşma uzayınca;
“Haklısınız”a bağlıyorum…
Bu da doğal…
Ama sonuç kısmına doğru sohbet ilerledikçe…
“Hallediyoruz”a geçiyorum!
İşte bu sakat!
Son iki günün konuşmalarından örnekler;
“Ayışığı Parkı’na giden yol ne zaman açılacak kardeşim?!!”
“Hemmmmmen hallediyorum”
“Lambalar yanmıyor! Hava karardımıydı kararıyor her yer kardeşim!”
“Dur! Kontrol kalemini buldum! İki dakikaya oradayım!”
“Su patlamış! Göl oldu ya buralar!”
“Vidanjörümü kaptım 5 dakikaya oradayım”
“Ağaçları kesiyolaaaaaar!”
“Fidanları aldım geliyorum!”
“Kemer – Antalya yolundayım! Hava karardı! Yollar labirent! Millet kaza yapar
kardeşim”
“Kusura bakma! Şimdi hallediyoruz”
“Hepsi gitti Rusya’ya ben gitmedim!”
“Gitseydin ya!”
“Ben Rusya’dan bugün geldim! Valla ima ettiğin şeyler olmadı!”
“Neyi ima ettim ki?”
“Kaza oldu gel!”
“Nerede?”
“Burada”
“Ora nere?”
“Hemen yanımda”
“Türkiye’de mi?”
“Heee Kemer ya dalga mı geçiyon!”
“Saffet bey kardeşim! Dereden kum çalıyorlar!”
“Bir daha olmaz!”
Bir de, aklınca şaka yapanlar oluyor!
Sabah 05:00
Telefon çalıyor!
“Tekirova plajına balina vurdu!”
“Balina mı? Hadi canım sende!”
“Valla hemen gel! Nasıl olduysa balina burada kardeşim! Turistler resmini
çekiyor!”
“Yoldayım bile”
Çamyuva köprüsünü geçmişim! Resmen uyku sersemi uçuyorum arabayla!
Aynı (İsmi lazım değil) kişiden telefon;
“Balina’ya mı gidiyosun?”
“Evet!”
“Balina’nın ne işi var ya Kemer’de! Şaka yavvv hahahaha!”
“!!!…..”
Durumuma, “Haberatif ihbarist rahatsızlığı” diyorlar…
Ölümcül değil!
Gülmeyin ama hkikaten yaşıyoruz bunları!
Yaşadıklarımızla biraz da gülümsetelim dedim…
Yüzünüzden tebessüm hiç eksik olmasın!
Sözün bittiği yer
“Biraz tebessüm kalp sağlığına iyi gelir…”