4. Phaselis Sanat etkinlikleri başladı…
Geçtiğimiz yıllarda olduğu gibi yine ilginin az, gösterilerin ise etkileyici olduğu bir etkinlik vardı karşımızda!
İlgisizliğin nedenlerine geçmeden önce etkinliklerde karşılaştığımız ve sayfada da gördüğünüz iki fotoğrafa değinmek istiyorum…
GATAB’ın geçtiğimiz günlerde bastırdığı tanıtım kitapçığının giriş sayfasında Yusuf Üras’ın kaleme aldığı gibi Kamu-vatandaş dayanışmasının, “kamu dayanışması” bölümünün Kemer’de ne halde olduğunu herkes yakından görmüş oldu!
GATAB Başkanı Yusuf Üras ve Kemer Kaymakamı Adem Yılmaz protokol için ayrılan “seyirciler için dağıtılmayan ama protokol için özel olarak konulan minderlerde” bölümde otururken, Kemer Belediye Başkanı Hasan Şeker ve Göynük Belediye Başkanı Necati Topaloğlu daha arka sıralarda seyircilerin arasında oturdu…
Başkan Üras, senfoni orkestrasının konserinin birinci bölümünde Kaymakam Yılmaz ile birlikte amfitiyatrodan ayrılırken, Başkan Şeker’le göz göze dahi gelmemeye özen gösterdi…
Kamusal anlamda iş birliğinden bahsetmek mümkün değilken, “kamu-vatandaş” iş birliğinden söz etmek ne kadar doğrudur yanıtını size bırakıyorum!
Phaselis Sanat etkinliklerine ilgi neden olmuyor?
Koskoca Aspendos doluyor da biz küçücük amfitiyatroyu neden dolduramıyoruz!
Sorunun yanıtını yine yukarıda bahsettiğim iş birliğinde aramak doğru olacaktır kanaatindeyim!
Seyirci ilgisizliği, otobüslerle Side amfitiyatrosuna kadar ücretli turist gönderen otellerle de bağdaştırılabilir!
Side’ye, Aspendos’a turist gönderen bizim turizmcimiz, neden kendi bölgesindeki etkinliklerde ilgisiz kalıyor?
Bana göre yine ortada ciddi bir iletişim ve koordinasyon eksikliği var!
Gelir düzeyi düşük insanların Müslüm, Ferdi Tayfur yada İbrahim Tatlıses’i Mozart’a yeğledikleri teorisine katılmak istemeyenlerdendim ancak Kemer’e tatil için gelen yabancı turist kitlesinin de aynı durumda olduğuna tanıklık edince bu fikir zihnime yerleşti diyebilirim…
Onlarda kendi motiflerinde bol acılı yaşam sancılarını aktaran popüler müziğe daha fazla meraklı!
Bu duruma bizim açımızdan en büyük kanıt Sabahat Akkiraz finalinde kendini gösterecek derim ben!
İnanmazsanız final günü olan 7 Eylül tarihinde gelip-görün!
Oysa dünyanın en iyi orkestralarından biri olarak gösterilen Bilkent Senfoni Orkestrası, kendi alanında gururumuz olan Gülsin Onay’la bütünleşerek enfes bir müzik ziyafetini, Phaselis’in mistik dokusu ile beraber sunmayı bilmişti….
Bu enfes gösteriyi izleyenlerin sayısı belki elli belki yetmişti!
Umudumuz o ki her geçen sene etkinliğe ilgi artar ve Kemer’in tanıtımı için ciddi bir etken olur!
Ayrıca, konser başlangıcında bir vatandaşın sunucuya, önce İngilizce sunumla açılış yapmasından dolayı tepki göstermesini de doğru bulduğumu eklemek isterim… Önce Türkçe…
Sözün bittiği yer
“Sen neye hazırsan, o da senin için hazırdır.”
3 Eylül 2006