Bir tatil beldesine gittiğinizde beklentileriniz olur!
Hele birde tatil için sahil bandında, ağaçlarla kaplı doğanın denizle buluştuğu bir kente gidiyorsanız beklentileriniz bellidir!
Plajda uzanırken, esen hafif bir rüzgarın burnunuzdan içeriye sunduğu lezzet civardaki ağaçların büyüsü ile kuşatıp sardığı orman kokusu olmalı!
Deniz aşk ile sararken bedeninizi ciğerlerinize çektiğiniz hava tatil anlayışınızın doğruluğuna delil olmalıdır…
Kemer böyle bir tatil için eşsiz bir mekan…
Ancak, özellikle Çamyuva-Kiriş hattı civarında iseniz, koku bahsinde daha fazla seçeneğe sahipsiniz demektir…
Üzerinde “kokarca” resimleri yer alan uyarı levhaları aramayın!
O, “arada bir” duyduğunuz koku “Kemer katı atık ayrıştırma ve Kompos Tesisleri”nden geliyor!
GATAB’ın işletmesinde olan bu fabrikanın sorununu en yakından tanıyan kişiler Çamyuva-Kiriş-Kuzdere üçgeninde yaşayan insanlardır!
Bu bölgede yaşayan her vatandaştan sorunla ilgili detaylı bilgiler alabilirsiniz!
Onlar bu kokuyu yaşamlarından söküp atmaya, artık kokusuz bir yaşam istiyoruz sloganı ile imza toplamaya başladılar bile!
Ne kadar trajikomik bir durum öyle değil mi?
Türkiye’nin en seçkin turistik kentlerinden birinde vatandaşlar ve turizm yatırımcıları koku sorununa karşı düzenlenen imza kampanyası ile mücadele ediyor!
Oysa, Türkiye ekonomisine büyük katkıları olan bu turizm kentinde somut adımlar atılması için harekete geçmesi gerekenler yalnızca vatandaşlar mı olmalıydı?
Yada böylesine önemli bir turizm kentinde “koku” sorunu yaşanmasına nasıl seyirci kalınabilirdi?
Koku sorunu ile ilgili mesele çözüme ulaşana kadar uyarıcı nitelikte yazıları kaleme almaya ve bu tip haberler yapmaya devam edeceğiz!
Bu kente gelen misafirlere ve bu eşsiz kentte yaşamaya çalışan insanlara böyle bir eziyeti çektirmeye kimsenin hakkı yok!
Turizm sektörünün içine düştüğü buhranlı durumda, çıkış yolları için çözümler üretilmesi gerekirken, bir de böylesine önemli bir sorunla boğuşuluyor olması nasıl izah edilebilir?
Katı atık ayrıştırma ve kompos ünitesi Kemer’in çevreye olan duyarlılığını lanse etmek için son derece önemli bir unsur!
Lakin, bu hali ile (saçtığı koku) turizme ve çevreye zarar veriyor olması sarsıcı bir ironiden başka bir şey değil!
Yıllardır kanayan bir yara olmaya devam eden “koku” sorunun artık ortadan kalkması için çaba sarf etmeyi düşünmüyor musunuz?
Çevreye olan duyarlılık çöp arabalarının üzerine “Çevreye duyarlıyız” sloganları yazdırmakla olmuyor!
Bir taraftan bu kokuyu çekip diğer taraftan arabaların üzerinde yer alan bu yazıları okuyan insanların sizin samimiyetinizden şüphe duymalarını nasıl engelleyeceksiniz?
Doğrusu çok merak ediyorum!
Geçtiğimiz hafta da yazmıştım..
Bu hafta da yeniliyorum; “Yetkililerden kamuoyu adına çöp kokusu sorunu hakkında çözüm üretmelerini bekliyoruz”
Artık “cağız, ceğiz…” değil
İcraat görmek istiyoruz!..
20 Ekim 2006